Kurtların Sessizliği
Kurtların Sessizliği
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Her yer kıyametin arifesi görülüyor. Etrafta yankılanan ses İsrafil'in üflediği sur sesine benziyordu. Hayatımda açtığım onun kapısını cehenneme çeviriyordu. İçerideki gri karanlık, kötü şeylerin haberleri görülüyor. Hissettiğim korku giderek boğucu olmaya başlamıştı. Her şey beynimin içinde bir girdap gibi dönüyordu. Yarı açık olan kapı geriye doğru fotoğraflar ve o an bakışlarım bir anaforun içinde kayboldu. Karşımda çarmıha gerilmiş bir insanın ölümü. Bu korku sahnesinin karşısında iki üç adım geriledim, ilk başta peygamberin çarmıha gerilmiş resmi olduğunu zannettim. İyice bakın bir kadın cesedinin apaçık olduğu ortadaydı. İki eli yana doğru dağılımlı ve bol miktarda içlerine yayılmış iki çivi saplanmıştı. Kafa derisi yeni yüzülmüş gibi gri kesintiler arasında kırmızımsı bir renk görünüyordu. Ağız kısmı yarıya kadar açıktı. Derisinden tamamen soyulmuş kalıntıların derinliklerinden geriye kalan kemik yığını hayaletler gibi dans ediyordu. "Mezopotamya tarihi kanlıdır, ölümler bu coğrafyanın içindeki vazgeçilmez gerçeklerdir. Bizler isterdik istemesek de bu ölümleri kabul etmek zorundayız. Ama bana sorarsanız ölüm, her yerde aynı sadece kendi bedeninde kendini farklı bir şekilde gösterir." "İnsanların olmadığı bir yerde her şey eksikti, her şey yarımdı. Hayata anlam katan tek varlık deliydi ama delilik yok olan yine insandı. Hayatın kanununda insanoğlu kural tanımayan tek canlıydı, bir amaç ve menfaat uğruna bütün değerler ortadan yok etmeyen bir yaratıktı." “Tanrının insanının duasına ihtiyacı yoktur.” Tanıtım Metni
Paylaşmak
