Kuş Olsam Evime Uçsam

Tanıtım MetniSu kuyusuna taş attınız mı hiç? Taş, suya düştüğünde dünyanın en derin yerine düşmüş gibi yankı yapar. Taş da görülebilir, su da. Binlerce binlerce mülteci de böyle bir kuyunun içinde sanki. Uzaklardan, derinlerden patlamalar duyuluyor. Her yerde çatışma. Acı adeta ruhunuzu kemiriyor. Tek çözümse kaçmak, güvenli limanlara sığınmak. Bir daha hiç dönmemek temiz olsa bile, yerinizden, yurdunuzdan havadan kopmak…Ufacık umut tohumlarının ceplerine sığdırarak Halep'ten Hatay'a kaçan yüz binlerce mülteciden biri olan Beşir'in kayıtlı yeni bir sayfa açılabilir. Bambaşka bir ülkede, daha önce hiç bulunmadıkları bir yerde, binlerce insanla aynı kaderi paylaşmak zorunda kalan Beşir ve ailesi yeniden yaşamayı sürdürmeyi öğreniyor. Fazlası savaştan sadece onlar kaçmıyor! Aralarında bir de ağaç var... Beşir, kağıttan dönüş kuşlarının gökyüzünde süzüldüğü düşlerde, Sadako Sasaki'yle karşılaşarak savaş ve savaşın yaşattığı acıları hiç unutmayacağına söz veriyor. Hayallerinde kuş olup olmadığı Halep'e uçan Beşir, kurduğu yeni dostluklarla her gün umuda yürüyor.Kuş Olsam Evime Uçsam, çocuklarla başka türlü bir hayat mümkün ve insanın dünyayı kurtaracağına inanan çiçeğinin yandığında yazar Güzin Öztürk'ün ilk romanı. 2015 Tudem Edebiyat Roman Yarışması Birincilik Ödülü'ne değer görülen bu etkileyici eser, savaşlardan zarar gören tüm çocukların isimlerine bir barış serenadı. Yunus Nadi Karikatür Ödüllü Hicabi Demirci'nin göz alıcı çizimleriyle renklenen Kuş Olsam Evime Uçsam, yaşanan iç savaş gücü evsiz yurtsuz küçük bir çocuk hayallerinin, umutlarının kâğıda dökülmüş hâli. oluyor...Tanıtım Metni