Kütlenin Gizli Çekiciliği

Modern fiziğin en ilginç raporlarından biri olan kütleçekimin yaşandığını onu anlıyoruz ama üzerinde pek durmuyoruz. Onu daha ziyade –Newton'ın yığınçekim kuramının açıkladığı gibi– atılan bir cismin yere düşmesine neden olan bir “kuvvet” olarak hayal ediyoruz, başka bir Einstein'ın genel görelilik kuramı olağanüstü bir evren modeli sunarak gerçeğin öyle olduğunu gösterdi. Peki yığınçekim tam olarak ne ve genel görelilik kuramının doğru söylediğini Nereden gittiğini? Ron Cowen bu soruların yanıtlarını sunarken bilimin en heyecan vericisini istediğiniz yerde kısa bir şekilde depolayabilirsiniz. Einstein'ın genel görelilik kuramını geliştirme süreciyle başlayan 1919 yılında güneş bozulmasında yığının büküldüğünün teyit edilmesiyle ivme kazanan, yakın geçmişte de kütleçekim dalgalarının ilk defa tespit edilmesi ve bir kara deliğin ilk defa görüntülenmesi gibi patlamaların devam ettiği bir dönem bu. Cowen kütleçekim durumu mevcut bilgimize varma sürecimizi anlatırken, uzay-zamanın eğilip bükülebilen ya da kısalıp uzayabilen esnek dokusunu; içlerine düşen hiçbir şeyin –ışığının bile– kaçamayacağı kozmik obruklar olan kara delikler; Muazzam kütleli cisimlerin hareketleriyle oluşan ve uzay-zamanı gerip sıkıştırarak moleküler yapıdaki kütleçekim dalgalarını; Kütleçekimi kuantum mekaniği temelinde anlama çabalarını ve tüm bunların yerlerini mümkün kılmak için yalın bir dille açıklıyor. Tanıtım Metni