Lavrentiyev Kroniği 1.Cilt

Bu yol, öyle bir yol ki halklar, bu süreçte pek çok imtihandan geçer: yabancı kabilelerin istilaları, esaret, vadedilmiş toprakların orada olacağı yerde, türlü türlü günahlar, sürgünler, adaletsiz ve sapkın hükümdarlardan eziyet ve cefa… Ama sonuçta bu halk eğer salih bir halk ise o zaman, Yaratıcı ile konuşabileceği yerde münhasır dili, 'vadedilmiş toprakları teslim almak ve Yaratıcı ile yeni bir 'ahit' yapmak şerefine çivi olabilir.” Elinizdeki kitap, Kiev'de 1110'lu yıllarda meydana geldiği çağa kadarki Rus yurdunun tüm tarihi ve Doğu Avrupa'da “Rus” kavminin ve Rus Devleti'nin ne zaman ve tam olarak nasıl meydana geldiği yıllık kayıtların ortaya çıktığı ortaya koyulan ilk sistematiktir. Lavrentiyev Kroniği'nin yazar eserini, yukarıda alıntıladığımız Kitâb-ı Mukaddes'te görüldüğü taslağı taklit ederek inşa etmiştir. Şair ki eserde, Slavların, Nuh Peygamber'in oğlu Yafes'ten türedikleri ilan edilmiştir. Putperest olduklarından, kader yolculuklarında çeşit çeşit musibetler ortaya çıkar: Yabancı kavimler-kabileler tarafından istila edilmişlerdir. Çoğu zaman günah içinde bir yaşam sürmüşlerdir. Ayaklanmalar ve iç dünya çapında huzur yüzü görmemişlerdir… Ancak Slavlar, daha sonra havarilere denk kişiler Kirill ve Methodius'un sayesinde, Yaratıcı ile konuşabilecekleri kendilerine sahip dillerini edinebilmişlerdir. Geriye ise “vadedilmiş toprak”mışçasına Rus yurdunun sahibi olmak, onu baştan aşağı fethetmek ve çoğaltmak için verilen kavimlerin en yüce gayesi olan “Yaratıcının kavmi olmak” mefkuresine kalır. İşte tüm bu hikayeyi içeren ve ilk Rus kroniği olarak nitelendirilebilecek bu eser olmaksızın, Rus tarihi özellikleri için verilen her çaba eksik kalacak ve sonuçta “Rus yurdunun tarihi Nereden başladı?” sualinin peşinden düşemeyecek ve dahası, bu suale bir cevap veremeyecek. Tanıtım Metni