Leylek Havada

Kasabadan kente, İstanbul'dan Avrupa'ya,bir çocuğun gerçekleşen düşleri!Köprü Kitaplar koleksiyonunun 14. kitabı, çağdaş edebiyatımızda, toplumun farklı bölümlerinden insanlardan yalnızca bir dille ve içtenlikle doğrudan öyküleriyle sevilen Leyla Ruhan Okyay imzalı. Farklı okuma denemeleri sunarak gençleri edebiyatla buluşturmayı amaçlayan, editörlüğü Semih Gümüş'ün üstlendiği ve Müren Beykan'ın yayına hazırladığı koleksiyon ise 2010 Memet Fuat Yayıncılık Ödülü'yle taçlandırıldı. Bir kıyı kasabasında büyüyüp, İstanbul'a yatılı bir şekilde ilerleyen bir dünyada gezip görme özlemini, onun ağzından anlatan romanı, yazarın yaşadığından da izler. Çocukluktan ergenliğe geçişin duygusal karmaşasını anı tadında, sıcacık dillendiren kitap, bir dönemin gençlik hayallerinden, okul yaşamından, arkadaşlar arası diyaloglardan sahneler aktarılıyor. 1960'lı yılların Türkiye'sinden bir kesit içeren kitap, dönemin Avrupa'sında yaşanan tarihi olaylara da tanıklık ediyor.Marmara boyunca, Silivri'de yaşayan Ayça'nın en büyük hayali turist oluyor. Yaz mevsiminde kasabadan gelip geçene çok özeniriz. İstanbullu tatil arkadaşı Ege'ye duyduğu ilgi de, İngilizce tutkusunu körüklemektedir. Parasız yatılı sınavını kazanıp, İstanbul'da kız lisesine kaydolunca, önce sevinir. Ancak düşlerinden çok farklı, zor bir yatılı yaşadıkların içinde kendini bulur. Neyse ki, bir gün babasından inanılmaz bir haber gelir…“Leyla Ruhan Okyay abartılı anlatımlara gönülden indirmez. Ne anlatıyorsa, dinginlikle, içten gözümüzün önünden geçer. Yalın bir dil içinde. Leylek Havada'nın aklımızda kalacağımız bir hikâyesi de var, bitirince daha iyi bu. Bu hikaye boyunca bir dünya gözümüzün önünde büyümektedir. Kısıtlı bir hayat içinde romanın genç kahramanları. Bilmedikleri çok iyi olanları, biz de ölenye. Semih GümüşTanıtım Metni