Leyleklerin Uçuşu

Göçmen kuşlardır leylekler. Her bahar Avrupa'ya gelir, yazı sonunda tekrar Afrika'ya doğru yola çıkarlar. Ama bu yıl geri dönmeyecekler.. Louis Antioche'un kaybettiği leyleklerin sırrını çözmek için gittiği yolculuklar kısa sürede kabusa dönüşür. Parçalanmış cesetler, Nereden çıktığı belli olmayan katiller... Arayışı onu, Bulgaristan'daki Çingene mahallerinden işgal altında toprakların güneşte kavrulan kibutzlarına, Orta Afrika Cumhuriyeti'nin balta girmemiş ormanlarından Kalküta'nın araka sokaklarına kadar çıkacak. Hatta cehenneme kadar... Sınır tanımayan bir hayal gücü, kusursuz bir kurgu, tüyler ürpertici şiddet sahneleri, nefes nefese bir gerilim. Jean-Christophe Grange'yi bu tarzın sürdürülebilirliğine kavuşturan, Kızıl Nehirler'i dünya çapında bir başarıya ulaştıran bu nitelikleri, Leyleklerin Uçuşu'nda da var. Korkutucu bir yolculuk, şaşırtıcı bir kitap! Kızıl Nehirler ve Taş Meclisi'ni okudum. İnanıyorum ki biz polisiye roman yazarları çok sağlam, sıkı, sarkmayan, nefes soluğa okunan bir kurguyla, edebiyatın temel işlevi olan insanın benliğine yolculuğunu gerçekleştirebiliriz. - Ahmet Ümit- Yeni bir Stephen King, Soluk soluğa bir tempo, doz hiç azalmayan bir gerilim, gerçeküstü sahne şiddetleri. Grange inanılmaz bir ustalık sergiliyor. - VSD, Fransa- Tanıtım Metni