Liberalizmden Önce Özgürlük

Ünlü tarih ve siyaset bilimci Quentin Skinner, bu eserinde liberalizmin anavatanı sayılan İngiltere'nin iç savaşı cumhuriyetçi bir perspektiften bakıyor. Monarşinin ortadan kalktığı kısa süreli Commonwealth'in unutulmaya yüz tutan düşüncelerinin tartışmalarına odaklanırken, eski Roma ve Rönesans ideallerinin nasıl yankılandığını ve akabinde bunların Amerikan Devrimi'nin İngiliz monarşisine karşı mücadelesine nasıl aktarıldığını hatırlatıyor. Kitabın belki de en önemli temalarından biri, liberalizmin ezici zaferiyle hakim olan özgürlük anlayışının önünde cumhuriyetçi düşüncelerin kullanımının ortadan kaldırılmasıdır. Büyük ölçüde Hobbes'un birikimine ayrılan özgürlük anlayışı, negatif içerikte bir kavrayışın ürünü olarak bugün dahi dayanıklılık sürüyor. Skinner, = tam da bu liberal hegemonyaya itiraz ediyor. Söz konusu özgürlük nosyonunun karşısında, bir zamanın etkili oluşu ve modernliğin doğuşuna da üretilenk eden bu cumhuriyetçilik anlayışını “Yeni-romacı” gelenek aslında ilk defa burada kavramsallaştırıyor. de keyfî yönetimle temsili demokrasinin bu kadar iç içe geçerek bir zamanda, tarihte bazı değişikliklerin değişmediğini bize acıyla anımsatmaya devam ediyor. Tarihten eğer yaşanıp bitmiş bir olayların silsilesinden fazlası anlıyorsak, o halde geçmişin entelektüel farklılıkları yeniden adım atarak dün ve bugün arasındaki olası ilişkilenme biçimleri için alternatifler sunmanın bir aracı olabilir. Liberalizmden Önce Özgürlük, bu bağlamda Rönesans ve erken modern dönem üzerine çalışmalarıyla anlatılan bir düşünce ustasından kısa ama etkili bir müdahale. Tanıtım Metni