Lilith'in Dölü

Butler'ın zirve noktalarından biri.” –Junot Díaz“Antilop ve Flurya'yı yazarken bana en çok önerilen kitap Lilith'in Dölü'ydü.” –Margaret Atwood “İNSANLIK KENDİ KENDİNİ YOK ETME ÇALIŞMASI SIRASINDA GEZEGENİ YAŞANAMAZ HÂLE GETİRMİŞTİ.” Yalnızca kalemin gücünün değil aynı zamanda muhaliflerin ortaya çıkışı, ırk ve cinsiyet eşitsizliğine karşı tepkisiyle de döneminin en mühim figürlerinden biri olan tarihteki ilk kadın siyah bilimkurgu yazarlarından Octavia E. Butler, hem bilimkurguda hem de Afroamerikan edebiyatında bir dönüm noktasında. Xenogenez Üçlemesi'nin tüm kitaplarını bir araya getiren Lilith'in Dölü ise, siyasi tahakküm, cinsel doğuştan, kayıtlı, üreme ve kadın-erkek olmayanlara süt tabuları yıkanmış bir eser. İnsanlık son savaşında atom bombasıyla Dünya'yı tükettiğinde Lilith Iyapo, eşini ve evladını kaybetmişti. Yüzlerce yıl sonra Lilith devasa bir uzay gemisinin derinliklerinde ortaya çıkıyor. Gemiyi ise, deliliği yok olmak kurtarmak için tam zamanında gelmiş olan Oankaliler yönetiyordu. Dünya hakkında öğrenebilecekleri her şeyi öğrenmişler, hayatta kalanları yüzyıllar boyunca uykuda tutup incelemişlerdi. Ama artık deliliği Lilith'in liderliğinde, Oankalilerin yardımıyla iyileşen Dünya'ya geri götürme zamanı gelmişti. Ancak gezegene insanlarla birlikte Oankaliler de yerleşecekti. İnsanların gezegenin vahşi doğasında hayatta kalmak için uğraşırken soylarını sürdürebilmeleri için tek bir seçenek sunulmuştu: Çocukları insan olmayacaktı. En azından tamamen. Lilith'in Dölü, kendi kıyametinden kaçamayan insanlığa bir umut ışığı. Tanıtım Metni