Aşk ve Diğer Hikayeler

On dokuz yaşında aşık olduğum Sasha'ya aşk mektubuma aşağı yukarı böyle başlamıştım. Beş kez başladım ve aynı sıklıkta sayfaları yırtıp, koca sayfaları karalayıp baştan sona tekrar tekrar yazdım. Mektubu, sanki özel olarak yazmam gereken bir romanmış gibi uzun uzun okudum. Ve bunun sebebi, onu daha uzun, daha ayrıntılı ve daha coşkulu yapmaya çalışmam değil, insanın çalışma odasının sessizliğinde oturup, bahar gecesi pencereden içeri bakarken kendi hayalleriyle boğuştuğu bu yazma sürecini sonsuza dek uzatmak istememdi. Satır aralarında sevdiğim bir imge gördüm ve bana öyle geldi ki, benimle aynı masada oturmuş, benim kadar safça mutlu, aptalca ve mutlulukla gülümseyen ruhlar vardı. Elimi, onun elinin son zamanlarda bastırdığı yerde hâlâ tatlı bir şekilde acıyarak tutarak durmadan yazıyordum ve gözlerimi çevirdiğimde küçük kapının yeşil kafeslerini görüyordum. Sasha, ona veda ettikten sonra o kafesin ardından bana baktı. Sasha'ya veda ederken hiçbir şey düşünmüyordum ve her namuslu erkeğin güzel bir kadına hayran olduğu gibi, sadece onun vücuduna hayrandım; kafesin arasından iki büyük göz gördüğümde, aniden, sanki ilham almış gibi, aşık olduğumu, aramızda her şeyin halledildiğini ve artık yapacak hiçbir şeyim kalmadığına, bazı formaliteleri yerine getirmekten başka bir şey olmadığına karar verdiğimi anladım.