Mahremiyet: Dijital Toplumda Özel Hayat

Bir gün uyandığımızda, özel yaşam hakkının yok olup olmadığını görme riski var mı? 5 Haziran 2013'te, NSA çalışanları Edward Snowden'ın sızdırdığı bilgilere dayanarak The Guardian'da yayımlanan bir makale, gözetim toplumunun artık distopik bir gelecekte var olabileceği gösteriliyor. Peki, biz bu gerçeğin ne kadar farkındayız? İçerdiği ve yol açtığı sonuçların bilincinde biz? 21. yüzyılda artık devletlerin resmi yöneticilerinin, sosyal medya şirketlerinin, bankaların vb. ortaya çıkan dijital ortam dışlamalarıyız. Uluslararası terörizm tehdidinin yolunu açan korkunun tehlikeli yoldaşlığı, ülke sayısı ileri sürerek izleme yapmana anlayış gösterme tutumuna yol açmıştır. Üstelik, özel yaşam hakkınızı korumak amacıyla, yaşamın tüm devrelerine sızan bu dijital ağların dışında analog bir yaşamın sürmeye kalkmasının sonucu daha fazla dikkat çekmek olabilir; çünkü elektronik iz bırakmamaya çalışmak bir dolu angaryayı göze almak demek. Mahremiyet: Dijital Toplumda Özel Yaşam, yeni teknolojilerin özel yaşamımızı doğrudan nasıl tehdit ettiğini açıklıyor. Kişisel verilerimizin kaydedilerek, merkezi yönetimle paylaşılması, hem ticari şirketlere pazarlanması, hem de sonlandırılan özel yaşamımızı daha iyi koruyabilmek için ne tür yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğu; hem mahremiyetin önemseneceği hem de faydalı dijital halklar ve gelişmelerin sağlanmasını sağlayacak bir dengenin nasıl kurulacağını ele alıyor. *Eirik Lokke, bağımsız bir düşünce kuruluşu olan Civita'da danışman olarak çalışıyor. Tanıtım Metni