İnkılap Kitabevi
Masal Kadın
Masal Kadın
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Bir varmış bir yokmuş... Oyuncu, eğitmen ve hikaye anlatıcısı Sema Çeker'in kalbine; asırlardır, süregelen masal kalıplarında arka planda ve zayıf olarak resmedilen “kadın” karakterlerinin hikâyelerini yeniden yazmaya düşmüş! Bu masallar, ataerkil toplumun yapısı dayattığı normlar nedeniyle kendi kabuğuna çekilen kadınların, bir kelebek misali kozasından kurtulup özgürleşmesini anlatmış. Bu kadınların cesareti ve azimleriyle, savaşçı karakterleriyle, varoluşlarıyla, güçlü maneviyatlarıyla aslında hepimizin içindeki o rehberlerin temsili imiş! Haydi gelin, hep birlikte altleştirilmiş canavarları, üç başlı ejderhaları, kötü kalpli büyücüleri, zalim padişahların zorbalıklarını ve zorla öpmeye çalışan çirkin kurbağaları... Sema Çeker'in ilk kitabı Masal Kadın'ın her dizesinde, aştığımız onu engellediğimiz birlikte içimizdeki bilge ve vahşi kadınlara vurulduğumuz kilitlerden birinin açılmasına izin verelim. “Unutmayın, masallar çocukları uyutur, büyükleri uyandırır!” Yazar Özgeçmişi Sema Çeker Kumpir patatesi ülkede bir şehirde erken gelen karın çevresinde beyaza boyadığı bir günün gecesiydi. Anne ve babası çıtır çıtır kılavuzlar çıkararak yanan sobanın yanındaki divanda yetiştirilirler. Harika onun çiftin olduğu gibi kardeşlerinin iyi geceler köprüsünde konaklıyorlar. Fakat aşkın perisi etrafında dolanıyordu ve sihirli değneğini salayıverdi. O anda kibritle kavın buluşması gibi bir alevin yaşadığı de sardı. Kısa bir süre sonra kendisiyle farklı benzerliklerle kendini şelaleden atılmışçasına yerde buldu. Bu onun ilk şokuydu. Diğer arkadaşlarının bir kısmı donmayı erken atlatmayı başarmış bitiş çizgisine doğru ilerliyordu. Bazı erken pes düşüyor, bazılarının yarısında ise kendini bırakıyordu. Bu yarış sadece bir kişinin kazanacağının bilgisini gökyüzünde kendisine vermiş ve hemen hatırladığı gibi koşmaya başladı. Uzun süre saklanan gökyüzünden aşağıyı izliyor ve dünyayı gelebilmek için hayaller kuruyordu. Bu yarışı kazanmak zorundaydı ve nefesi kesilene kadar koştu. Bazı rakiplerin hileleri ona çelme taktı, bazılarıysa omuz atmaya çalıştı ama o düşmedi. Tüm gücüyle koştu ve gücünün bittiği yerde kendini bıraktı. Nefesin normale gidişatının gidişatında bakıldığında; ilk yarışını kazanmıştı. Artık dokuz aylık rahat bir sistem yatabilirdi. İşte dünyanın gelişimi böyle oldu. Anne ve babasının kucaklarına katılmakta küçük kızlarını, onun tarafında sonsuzluğu gördüler. Babaannesi, “Talihi de sevgisi de sonsuz olsun” deyip Sema, küçük kıza koydu. Bir hayalperest olarak ortaya çıkan dünyayı keşfedebilmek için hemen büyümek istedi Sema. Yapmak istediği şey, görmek istediği çok yer vardı. Cesurdu, günün farklılaştığı, meraklıydı, hevesliydi, sevgi dolu ve merhametliydi. Büyüdü. Harika bir kadına dönüştü. Büyük maceralara atıldı. Ejderhalarla savaştı, bilinmeyen diyarlara ulaştı. Bazen kaybolan bazen yolda ortaya çıkan bir dostla birlikte doğru yönü buldu. Şimdilerde bir oyuncu, eğitmen ve hikâye anlatıcısı olarak hayatı devam ediyor. İki harika kediye, muhteşem dostlara, şükürlerin sebebi bir aileye sahip.Tanıtım Metni
Paylaşmak
