Mecburiyetsiz

Bir gecede hayat değişir mi? Değişir! Kemoterapiler peş peşe geldi, çürük kokusu artık beni ve yatağını tamamlamayan tüm evi sardı. Onu kaybettim; saçlarımı, kaşlarımı, tırnaklarımı ve hatta kirpiklerimi... En son ne zaman içtenlikle söylenmiş bir “Nasılsın?” soruyu duydunuz mu? Ben belki duymuşum ama hiç gerçek bir cevap vermemişim. Çok yorgunmuşum ama durmasını hiç bilememişim. Toplantıyla, kıyafetle ve olması gereken kişiyle o kadar ilgiliymişim ki kanserin çözüldüğünü anlamamış, nasılsa benim bakımım gelmez sanmışım. Geldi ama... Hem de en ağır biçimde geldi. Otuz bir yaşındaydım. Oğlumsa iki buket... Evimize bir bomba düştü. Özel parfümü bile olan, bakım sırlarını saklayan dağıttığı güzelim saçlarımı ve senelerce pilates stüdyolarında biriktirdiğim yerde kaybettim. Her şey bitti sandım ama asıl hikaye burada başladı. Kazanın sırrının işlerinla değil, kaybolmaklarla ilgiliymiş... Yani “Mecburiyetsiz” yerde gizliymiş... Şimdi okumak. Tanıtım Metni