Medya ve Toplum İmgesi

Medya, özellikle yeni iletişim teknolojileriyle biçimlendirilmiş ilişki ortamında yapayalnız sosyalliğimizin markası, merkezi ve yayıcısı haline geldi son birkaç yıldır. İletişimsel ilişkilerimizin toplumsal ilişkilerinin daha da tahakkuk ettirilmesiyle söylenen yeni teknolojiler, sonunda birbirinden kopuk anlam/empati halkalarından müteşekkil devasa biçimler, bağlanmasız ve bağlantız zincirler yarattı. Duyumsanan gerçeklik hissine de “bir şeyler” olmuş sanki bu umulmadık sonuncu gelişmeyle birlikte. Adeta, Sokrat'ın kehaneti anındabire gerçek oluşmuştur. Malum, filozof çağlar öncesinden yeni bulunan yazının kullanımına şüpheyle yaklaşarak şöyle diyordu: “Yazıyı kullanmaya başlamak hafızalarını kullanmaktan vazgeçecekler ve unutkanlaşacaklar (…) Sonuçta belki bilgili sayılacaklar ama birçok şey de cahili olacaklar…” (Platon, 2015: 910). Ne kadar da isabetli bir vizyon gerçekten. Bilhassa da 2000 ve sonrasında doğanlar için. Zira görece olarak bir sonraki kuşaklarla birlikte en fazla on aşırı enformasyon bolluğuna koşut bir biçimde bilgi zamanı ama anlam malulü bir uygarlığın içinde doğmuşlar. Son beş harf bu yana ise, yaşam herkes için hiç olmadığı ölçüde dijitalleşti, gerçeklikten farklı bir o kadar okunaksız ve akışkan hale geldi. Tanıtım Metni