Mevlana ve Hünkar

Mevlana ve Hünkar, Hz. Mevlana'yı mutasavvıflayabilmenin yanında Selçuklu Hünkarları ile olan ilişkileri da genişletmete ve kendisine yapılan Moğol casusu tezlerini çürütmektedir. Konuyu hem tarih perspektifiyle hem de akademik bir disiplinle ele alan bu eser, Hz. Mevlana'nın mesajını ve kişiliğini anlamada önemli katkı sağlayacaktır. Ayrıca 15 Temmuz sonrasında yaşanan süreci anlamak için önemli bir eserdir... Casus, her yere gizlice giremeyen kişidir. Mevlana da hiç şüphesiz bir casustur. Ancak o, insanın en gizli tarafına sızmaya başladı. Evet o, gönüllerin casusudur. O, gönüllere girip, insanın şifresini kırıp ondaki değerli hazineyi ortaya çıkarmıştır. kısaca gönül casusudur o. -Prof. Ethem Cebecioğlu-Konya'yı kuşatan Moğolların lideri Baycu ve beyleri, Mevlana'nın sohbetine katılırlar. Çıkışta Baycu "Her şehirde böyle bir adam olsaydı halklar asla bize hakim oldu." der ve Konya'yı yakıp yıkmaktan vazgeçer. Mevlana "Sen Tatarlardan korkuyorsan Allah'ı tanımlıyor demeksin; ben ise onlara iki yüz iman sancağıyla hücum ediyorum." beytiyle, yaptığının bir strateji olduğunu ifade eder. Bu yüksek stratejiyi öğrenen ve tasavvufa ona fırsatta saldırmak için bahane arayan kimileri oradan dedikodular üretir. Bu indi mülahazalara gerekli cevapları değerli kardeşim Prof. -Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç- Soyadlarımızın aynılığından "biyolojik" kardeşim zannedilen, dinde ve ilimde kardeşim Prof. Dr. Hem tasavvuf usûlüne hem de tarih usûlüne vâkıf bir şekilde menâkıbnâmelerden aktarılan herhangi bir olay "tasavvuf havasında hemen bulunabilecek olan bir kerâmet" mi, yoksa "tarihî bir vak'a" mı olduğunu belirtmiş ve anlatılanla ilgili gerekli analizleri yapılmıştır. Eser, tasavvuf tarihi metodolojisi bakımından okunması gereken değerlendirmeler içermektedir. Kendilerini tebrik ediyoruz. -Prof. Dr. Hülya Küçük- Kur'ân-ı Kerim'in dikkatimizi çektiği hususlardan biri de tarihtir. Ama tarihin okunması, anlaşılması, yorumlanması kolay değildir. Çünkü bu; doğru haberler, güncel bir bilgi, soğukkanlı bir bakış açısı ve iyi niyete ihtiyaç duyar. Aksi halde hakikat ortadan kalkar, büyüme ibret alma da gerçekleşmez. insanların peşin hükümle göklere çıkarmak veya yerin dibine batırmak bize fazla bir şey kazandırmaz. -Prof. Dr. Mustafa Kara- Tanıtım Metni