Mevsim Normalleri

“Bütün renkler kendi etrafında hızla dönen bir burgaçta birbirinin içine doğru genişlemiş gibi.” 2013 Haldun Taner Öykü Ödülü ve 2019 Melih Cevdet Anday Edebiyat Ödülü'nün sahibi Neslihan Önderoğlu'ndan sizi huzursuz edecek, sarsıcı öyküler... Mevsim Normalleri'ndeki hikayedeki insanların hayat acımasız gerçekleri karşısında yalnızca hisleriyle sınanmıyor, bilinç dünyalarında da bir mücadele onları bekliyor. Önderoğlu, kendine sahip gözlem gücüyle yakaladığı kısa ve kapsamlı bir ustalıkla detaylandırıyor, okurun hem kalbine hem de ustalıkla hitap eden, zihnin parçalı olarak geçirdiğini ustalıkla takip eden ve daima sorgulayıp yanıt bekleyen üslubuyla mücadeleye okuru da ortak ediyor. Kendilik ve ötekilik bilinci üzerine düşündüren bu öykülerin sonunda bir soru havada kalıyor: Hepimiz bu kadar iyiysek dünya neden bu kadar kötü? Bunca iyimserlikle sen. Uyanırken sahte bir şükrün örtüsüyle. Bir şeyle içimize gülsuyu bulaştırıp tuz serpen. Ağzımızı gerip yüzümüzü çatlatan o gülücükler. Gülücüklerle. Önümüze konulan veya yalancı şerbetle. Hiç acımıyormuş gibi. Eksilen senden bir şey değil. Yalnızca hayatımızda bir taş çorbaymış sanki. Hayatı o katran yüreklerine sokup katılan arkadaşlar. Bizi alıp biraz da buramızdan överler. Acıya katlanma gücümüz. Gövdemizi kaplayan veya içli suskunluğu. Unutmaktaki başarımızı. Şikâyetsiz. Yüreğimizi kaplayıveren yosunları. Bir taş çorbanın sükûnetinde.Tanıtım Metni