Mezarlıkta Piknik

Kültürümüzün, şiirimizin gönül insanı Cemal Süreyya'nın dilimizin tarihini asla unutamam: “Türkçeden bir kıl kopar; içinde güneşler, dünyalar, ırmaklar vardır. Ama Türkçeden kopacaksın…” Dil kadar sonsuz bir yurt yoktur. Mezarlıkta Piknik'te; coşkulu, atak bir anlatımla karşı karşıyayız… Sözcüklerinin yakaları asla düğümlü değil… Coşkulu Toros bulutlarının damlalarıyla beslenen Göksu Irmağı'nın seslerini duyacak, Silifke'nin diliyle bir anlatımı şenliğinin ortasında siz buldunuz… İlk kitap ile anlatımı, araştırmacı diliyle genç öykücü Mehmet S. Aman'ın yapısı mutlaka okunmalı. Osman Şahin * Korkutulmuş, çaresizleştirilmiş, her biri farklı köşelere sıkıştırılmış insan seslerinin umut arayışını okuyoruz Mehmet S. Aman öykülerinde. İnsan olma arayışının kişisellikten çoğulluğa doğru gittiğinde, bilincin sıcacık sarmalamayı duyumsuyoruz… Öner Yağcı * Alfred Hitchcock sinemada rüzgarını estirirken 1950'lerde televizyon için de kısa, gizemliengiz, hafif müzip ama ile de kırılan öyküler tamamlanmaya başladı. Usta; “Alfred Hitchcock Sunar” serisini hazırladığı bu yıllarda değer bir sinemacı değil de genç bir yazar olsaydı, sanıyorum Mehmet S. Aman gibi hikayeler kaleme alırdı. Ya da Tim Burton, Aman'ın bu kitabına rastlasaydı, içinde mutlaka bir hikâyeyi sinemaya uyarlamak isterdi Ben edebiyatçı değilim, belki biraz da bu yüzden Mehmet'in iç dünyasında, sürprizini sona saklayan usta sinemacıların izine rastladım. Hikâyeler bitti, tadı damağımda kaldı. Yiğit Gürap *** Yalnızca yazarlar için değil, okurları için heyecan vericidir ilk kitaplar. Yazının dünyamızı zenginleştiren, zarar verdiğimizde farklı tatlar bırakan, yeni biçemlere yelken açmamızı sağlayan benzersiz bir deneyime sahip olmak. Cumhuriyet emekçilerinden Mehmet S. Aman, bu ilk = Toroslar'ın eteklerinden damıttığı sımsıcak öyküleriyle ve coşkulu anlatımıyla okurlarına merhaba diyor… Tanıtım Metni