Minnina Işıkları Kapama

Sen... Sen, evet... Bu kitabı elinde tutan... Hayatının rutin işleriyle örülü olduğunu düşünüyordu. Kötülükten korkup hayatın ortasında yaşamak. Bana dokunmayan yılan bin yaşarken yılanlarla aynı yatakta bulunan. Sen, bakıp da görmeyen, duyup da düşündüğünü, hayatını yiyip içtiklerinin toplamı sanan. Ruhun inceliğini zayıflık, iyileri aciz görüyor. Kendi özünü sistemi içinde eritip kaybeder. Yüzleşmeye hazır mısın?Sen, kadınlığınla ve erkekliğinle, annenin rahmine düşen yalnızlıkla, derinden gelen korkularla, temel adamların kendini bilmez oyunlarıyla, düşler saklandıkları yerlerde, masal prensesinin yırtılan eteğiyle…Peki ya sen, bu romanın güçsüzlüğündesin? Ece, çocukluğunda ailesi tarafından istismara uğrayan genç bir kadındır. Adile ile karşılaşması saklamayı oluşturur. Adile, Ece'yi büyütür, okutur ama ruhundaki yalnızlığa çözüm olamaz.Bu yalnızlığın bakımı Ece'nin kendisindedir; bunun olması için kendisiyle yüzleşmesi gerekir. Bir gece, geçmiş ve gelecek arasında seçim yapmak zorunda kalacak. Bu seçim geleceğine yönelir, kendisinden başlayarak toplumun tamamına yayılan bir savaş başlar. kişinin ve toplumsal ile… Cinsel kimlik arayışı içinde kadınlığını bulan Ece, kızına kendi kendine yetten utanmamayı öğütlüyor.Özge Doğar, annelik tedavisini irdelediği Minnina Işıkları Kapama adlı romanında kadının toplumsal rolü de sorgulanıyor.Minnina! Kendine, kişiye, insana, geleceğe, dostluğa, barışa, kardeşliğe ışıklarını kapama…Tanıtım Metni