Misi Sultan Efsanesi

Üç yabancı, dumanlı Beyduran dağlarıyla çevrili Misya'ya geldiklerinde, bu nezih köyünün insanları başlangıçta özgürdüler. Kavasgiller dediler onlara. İki adamın bakışları yalçın kayalar gibi sertti, yanlarındaki genç kırılabilir hüznü ise sessiz ve derindi. Kavasgillerle önce köyün çobanı Ali yakınlaştı, ardından da oğlu Kerimşah. Yabandan gelen bu üç yabancının kardeşlik yöntemi, suskun kimyasal adının da Misi'nin özellikleriydi. Misi Kız'ın sessizliğini Kerimşah'ın arkadaşlığı ve doğanın sırrına erişilemez şifası kırılabilirti belki. Herkesi Misya'da buluşturan geçmişinin soluğu ise hayatta enselerindeydi... Yazar, editör Levent Turhan Gümüş yerel bir destandan yola cesur kurguladığı öyküsünde okuru Batı Anadolu'nun bir köyüne davet ederken, güçlünün hukukunun yol açabileceği adaletsizlikleri, hayatta kalmalarının önüne seriyor. Aynı zamanda bir dayanışma öyküsünü anlatırken; yaşanmış kişilerin sözüyle, arkadaşlıkla ve doğayla iç içe yaşayarak nasıl iyileşebileceğini hatırlatıyor. Tanıtım Metni