Karina Yayınevi
Mor Göğüslü Güvercin
Mor Göğüslü Güvercin
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Dalından kopuşların, hüzünlü ayrılıkların ve yalnız kalışların mevsimiydi zaten sonbahar. Yaprak dökümü, bağ bozumu ve hazan mevsimi de derlerdi ona. Bu mevsimde ağaçlar, kurumaya yüz tutmuş seyrek dallarla zavallı sokak çocukları gibi mahzunlaşır, dua için açık çıplak bilekli veya gökyüzüne doğru uzanırlardı. Yerlere dökülmüş yayılmışysa, sarıya dönen yeşillerin, küflü kahverengilerin ve matlaşmış kırmızıların en açığından en koyusuna bütün kadar tonlarını önümüze serer, bir yandan da diğerine karışmak, onunla bütünleşmek ve yaşamın başka bir boyutuna geçmek için hazırlanmalarıydı. Yaralı gönüller bu mevsimde hüzünlenir ve ölüm en çok bu mevsimde hatırlanırdı. Yusuf'un ölümü, biraz ürpererek hatta ama korkmadı bu sefer, umutlandı bile ilk defa, bir çıkar yol, bir özgürlük gibi görünmüştü gözüne ölüm. Derdine derman, parlak bir fikir misali düşmüştü yeteneği zehre bulanmış bir ilaç kullanıyor aslında ölüm. Tanıtım Metni
Paylaşmak
