Müdürden Sonra Müdür

Meçhul bir diyardan uzak topraklara doğru çıkılan bir göç yolculuğuyla başladı her şey. Sonra Deli Belkıs'ın elinden tutan çocuk, bir çınar gibi kök salacağı o karmakarışık adım şehre attı. Her zamanın anlatımının aksine, ana karakterin değil ikinci adamın, yani Doğan'ın yaşamı bu. Padişahın vezirin değil, yıldız futbolcunun değil yedek kulübesinde şans gören, tam on ikiden değil sekiz bukettan vurulanın hikayesi. Aynı zamanda; Eski İstanbul'un çok kültürlü ve renkli dokusundan 6-7 Eylül olaylarına, Kore Savaşı'ndan sağ sol çatışmaya, askeri darbelerden 17 Ağustos depremine dek eksiksiz bir yakın tarih sergisi. Müdürden Sonra Müdür; aşkı için hayatta çalım atmak isterken Guinness Rekorlar Kitabı'na girmekne ramak kalan bir “kiracı”nın, çocuklara dahi yüklenmemiş bir kahramanın, aile onun şartı kol kanat germiş bir “reis”in henüz çekilmemiş filmi. Çünkü her zamanki gibi en komik hikayeler, sıradan görünen insanlar ardına gizlenmiş halde bizi bekliyor. "İşte bir gün bakmışlar kavga etmişler. Dedim anlatın bakayım n'oldu. Camdan bakıyorlarmış da denizden gemi geçmişi. Başlamışlar kavga etmeyen. Takmışlar kafayı geminin bayrağına, tanımlıyorlar da, garip bir bayrak. Vay komünist gemisi bu, vay faşist gemisi bu. Aldım karşıma katılıyor de. Dedim ki, yıldızın siz manyaksınız, geminin faşisti, birbirinizi barışırsınız hemen." Tanıtım Metni