Yapı Kredi Yayınları
Nefaset Lokantası
Nefaset Lokantası
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
"Hatırlamak kalbini düşünmesidir. Bırak kalbini düşünsün. Hatırla." Varoluşu anlamsız bulanları anlamlı değildi. Ona göre varoluşun sorunu sonuçta anlamsız değil aşırı anlamlı olmasıydı. Katlanması zor olan da anlamsızlığı değil sonsuzcasına uzayıp giden yoğunluğuydu. Şu anda sakin sakin yürüyen insanların kafalarının içinde ne dolaplar, ruhlarında kim bilir ne tufanlar dönüyor, bedenlerinin içindeki katilleri, maktulleri, âlimleri, adileri hayatta kalmak için kim bilir nasıl mucizevi bir mücadele veriyorlardı. Bir ay önce, altı yıl süren uğraştan kovulmanın ardından Türkiye'yi terk edip Rio de Janeiro'ya kuruluş kararı alan gazeteci Salih'i, her yıl müdavimi olduğu Nefaset Lokantası'nda, neredeyse aile gazetesi haline gelen lokanta sahiplerinin belirlediği veda yemeğinde başka bir “sonun başlangıcı” bekliyor. Salih'in kendi deyimiyle “zehirlenmiş bir topraktan” gitme hayali önce bir geçmiş aşk hikâyesine, sonra çocukluğun hikâyesine takılır. Belleğin labirentlerinde geçmişte yapılan bu yolculuklarda iç içe geçen zaman parçaları, bir yandan günümüzde bulaşıp onu belirsiz bir bölgeden ayrılırken, bir yandan da gelecek olanı açar. Musa'nın Uykusu ile tanıdığımız Tuğba Doğan ikinci kitabı Nefaset Lokantası ile günümüz Türkiye'sindeki hayatın gerçekçi gerçeklikleriyle boğuşan bireylerin açılımlarını, ana karakter Salih'in bakış açısıyla ele aldığı, zaman ve coğrafya ikiliğinin kıskacında dile gelen varoluşun içsesini de anlatıya dahil ediyor. Kişinin arzusuysa coğrafyanın kaderidir. Tanıtım Metni
Paylaşmak
