Nöromancer

1985 HUGO EN İYİ ROMAN ÖDÜLÜ 1985 NEBULA EN İYİ ROMAN ÖDÜLÜ 1984 PHILIP K. DICK ÖDÜLÜ “Nöromanser, bilimkurgu geleneğinin bir devamı olsa da nevi şahsına münhasır bir kitap.” –Neil Gaiman “LİMANIN TEPESİNDEKİ GÖKYÜZÜ, ÖLÜ BİR KANALA ÇEVRİLMİŞ TELEVİZYON RENGİNDEYDİ.” William Gibson, adını bilimkurgu harfleriyle yazmış, siberpunk'ta bulunan âdeta tek başına var olmuş bir yazar. İlk roman Neuromancer da yayımlandığı andan itibaren türün klasiklerinden birine dönüşen, birçok yerde bulunabilen bir şaheser. Yetenekli siberuzay kovboyu Davası, işverenini soyarken yakalandığı için psikodelik bir ilaçla matrisle olan bağlantıyı yitirir. Etten bir beden içinde sıkışmış ve eskisi gibi matrise bağlanıp özgürce süzülmenin hayalini kuran Olgu, yaşadığı kanunsuz Çiba Şehri'nde hayatta kalmak için her türlü tehlikeli işle haşır neşir olur. Ayna gözlüklü jiletkız Molly'nin onu Armitage isimli gizemli bir tanesini incelemek için kaçırmasıyla her şey değişiyor. Vakanın matrise tekrar bağlanabilmesini sağlayan Armitage, ondan tamamlamayı gerçekleştirmesini ister. Bu amaç uğruna Case, Molly'yle birlikte İstanbul'dan Dünya yörüngesine ve siberuzayın en derin köşelerine kadar uzanan, zorlu bir maceraya atılmak zorunda kalacak. Siberuzayda yaşam, her şeyden daha gerçek olabilir mi? İnsanlar etten bedenlerini geride bırakabilirler mi? Neuromancer, karşılıklı mutabakata dayalı bir halüsinasyon. Yazarın sunuşuyla Tanıtım Metni