Nurut-u Tevhid

Zengibâr'ın önde gelen kâdılarından olan Münzirî, talebelerinin İbâzîyye'nin “tevhîd” ile ilgili konularını ele alan bir risâle yazmasını istemeleri üzerine, “iyilik ve takva (Allâh'ın yasaklarından sakınma) üzerinde yardımlaşın” ayeti mûcibince bu risâleyi karar vermek. Aklî çıkarımların hakimi olduğu eserde “tevhîd” konusu akılcı bir gezi ele alınmıştır. Allâh'ın zâtı ve sıfatları ile ilgili müteşâbih âyetlerin îzâhında teşbîh ve tecsîme düşmek adına te'vîle sıklıkla başvurulmuştur. Müteşâbih ayetler hakkında taşınan yorumlara bilgiler Münzirî'nin Hâricîlere yönelik “ayetlerin edebi anlamlarıyla yetinen; iç manalarını kavrayamayan kaba dindarlık” belirtilen ithamların uzağında kaldığı görülüyor. Zira Münzirî, sanılanın aksine alabildiğince lafzî/zâhirî yaklaşımdan uzak durmuştur. Nitekim edebi okuma, son tahlilde ya tecsîme/teşbîhe isteyecektir ya da müteşâbih ayetleri îzâhtan kaçınmaktan Selefî tavrını zorunlu kılacaktır. Münzirî ise teşbih/tecsîme düşmek için ayetlere lafızcı yaklaşıyormuş; sesleniş müteşâbih ayetlerin aklî tevilinden kaçınmamıştır. Ayrıca Münzirî'nin âyetleri akıl ve nakil ikileminde yaptığı yorumlara bilimler Mu'tezilî ve Mâtürîdî geleneğe yakın bir yaklaşım sergilendiği anlaşılmaktadır.Tanıtım Metni