O Meftunu Olun Mavi

O Haydarpaşa Garı ki birçok yabancıyı kendine özgü denizle ve tarihi yarımadayla karşı karşıya bırakıyor. Şehir bilhassa orada kendini göstermekte ve o yabancıya “Şehri hissetmek istiyor önce görmen gereken budur” demektedir. O cesareti gösterdikten sonra bir sokak, hiç bilmeyen bir sokak sizi kendisine çekecektir. Sonra günün geldiğinde o sokakta artık kopamayacağınızı anlayacaksınız. Tabii şehirden de... Ancak zamanı geldiğinde... Çünkü bu mavi muhteşem... Erbil'de bu maviye, semanın anlattıklarına kendisini kaptırmış birçok hikâye tutkunu gibi meftun anlaşıldı. Mavinin farklı ışıkları... Bundan kaçamazdık. İstanbul'un rengi daha çok mavidir çünkü.Mario LeviTuval, rengarenkti diyemeyeceğizdi.Lakin tam beyaz siyah da değildi.Maviydi ama ışıklıydı.Ressamın zihni belli ki karışıktı...Ressamın üç gözü vardı.Üç farklı bakış açısı, üç ışık, üç renk, üç Devrim, üç Erbil...Söylemek ki tablo harika bir şiirdi.Devrim Erbil de resimlerin şair-i azamıydı.Uğur BatıMario Levi ve Uğur Batı, O Meftunu Olduğunuz Mavi'de, yaşayan en büyük ressamlardan Devrim Erbil'in tablolarıyla, İstanbul'un renklerinde, izlerinde ve gizemlerinde bir duygu yolculuğuna çıkıyor… Edebiyat ile resmin iç içe geçiş bu özel eser ayrıca bir zaman tanığı… Görmek, bilmek ve hissetmek isteyenler için… Herkesin kendi rengini bulabilsin diye…Tanıtım Metni