Öksüz Musa

Eski Ermeni mahallesinin derin sessizliği, gecenin bir zamanında, bir zafer çığlığıyla parçalanıyor, bu top gibi patlayan gürültü, dakikalarca sürüyordu. "Ekmek geldi, ekmek" sözleri bu kulakları sağır eden uğultu içinde sık bir ateş yapıcı olarak işitiliyordu. çığlıklara belki uykularından sıçrayan kişi anlamı veremiyordu.Bundan ki devlet, artık o çamurdan ayrışamayan ekmek parçasıyla suyundan çorbayı da veremeyecek durumda düşecek, bütün bu açlığın üstesinden gelmeyi umuyorlar, bir kez daha geldikleri yerde, düşecekler, ölüm onları birer köşede kıstırıp birer çekirge gibi diye yiyecekti. Öksüz Musa, Savaş ve Açlar'ın devamı niteliğinde olan ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın son yılları ve sonrasına denk gelen süreçte, şehit mahalli memleket sathına yayılan çeşitli öksüz yurtlarında geçen açlık, yokluk ve yalnızlıklarla başlama çabalarını anlatan, edebiyat tarihimizin başyapıtlarından biridir. Roma, yalnız bu coğrafyada yaşayan insanlar değil Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamalarının ne denli çilelerle dolu olduğunu da anlatmaktadır. Tanıtım Metni