Meksikalı yazar Jorge Ibargüengoitia'nın, 1960'larda yaşanan gerçek bir kadın cinayeti vakasından esinlenerek kaleme aldığı Ölü Kızlar , Elif Kaya'nın İspanyolcadan çevirisiyle Jaguar Kitap'tan yayımlandı. Ibargüengoitia, kara mizah ve toplumsal eleştiriyi bir araya getirerek, adaletin ve insanlığın güvenilirliğini sorgulayan hikayeler bir edebi kurgu sunuyor.

Meksika'da ilk kez 1977 yılında yayımlanan Ölü Kızlar , tutkulu bir aşkın gölgesinde işlenen bir suçla karşılaşabilirsiniz. Yazar Jorge Ibargüengoitia, okuru kısa sürede okuru daha derin ve karanlık sulara çekiyor: Kahramanımız Serafina Baladro, ablasıyla birlikte işlettiği genelevin duvarları arasında hem bastırılmış arzularla hem de geçmişin hayaletleriyle çalışmaya başlıyor. Bir intikam arayışıyla başlayan hikaye, giderek bastırılmış suçların, görünmeyen ve çürümüş bir sistem deşifresine dönüşüyor. Sayfaların ilerlemesi roman, kara mizah, ironisi ve delillerle kurgulanmış yapısıyla toplumsal çürümüşlüğü serinkanlı bir alaycılıkla gözlerin önüne seriyor.

Gerçek bir vakadan ilham alan roman, dönemin ünlü cinayet davasını bir zemine taşıdı. Ancak Ibargüengoitia bunu bir polisiye anlatısı gibi değil; mizah, dil oyunları ve anlatım çeşitliliğiyle harmanlanmış neredeyse gotik bir kurgu olarak sunuyor. Gazete kupürleri, tanık ifadeleri ve resmî belgeler ve ıran parçalar arasında gezinirken, okurda hikâyenin yalnızca suçla değil, suçun nasıl anlatıldığıyla da ilgili olduğu fark ediliyor. Bu kapsamda Ölü Kızlar, edebiyatla adli tutanaklar arasında dolaşan tuhaf, büyüleyici ve rahatsız edici bir okuma deneyimi sunuyor.

Arka Kapaktan

Meksikalı yazar Jorge Ibargüengoitia, Latin Amerika edebiyatında önemli bir yere sahip Ölü Kızlar romanıyla ilk kez Türkçede.

Ablasıyla birlikte küçük bir kasabada genelev işleten Serafina Baladro, onu terk etmekle değerlendirmep gururunu da kışkırtan eski sevgilisi Simón Corona'dan intikamını almadan huzur bulamayacak. Nereye saklanmış olursa olsun onu bulup öldürmeye ant içmiştir. Gerçekte Serafina, Simón'u sonunda bulur. Ne var ki onu öldürmeyi başaramaz. Karmaşık bir cinayet girişimi, işlenmiş çok daha karanlık suçların gün yüzünün görünümünü ortaya koyuyor.

Jorge Ibargüengoitia, Ölü Kızlar'da kendine özgü edebi tavırlarıyla neden Meksika'nın geçen yüzyıldaki en önemli yazarlarından biri olduğunu da gösteriyor. Romanını, genelev sahibi González kız çocuklarının gerçek hayat hikâyesinden hareketle âdeta bir polis tutanağı düzenliyor: Sadece suçu/suçluyu değil, hayatında kendini dedektif titizliğiyle ortaya çıkaran bir edebi tutanak tutuluyor. Ölü Kızlar , Elif Kaya'nın İspanyolca fiili çevirisiyle…

Jorge Ibargüengoitia, Ölü Kızlar'da romanın yazıldığı dönem boyunca popüler olan büyülü insanlardan kaçınarak, Meksika'da olağan dünyanın bir parçası haline gelmiş Savaş ve cinayetlerin anlatılabileceği başka bir dille bulunulmuştur. Bu anlamda, aynı malzemeyi çeyrek asırlık uzun bir süre sonra yayımlanacak son romanında kaydeden Roberto Bolaño'ya örnek teşkil etti. —Colm Tóibín

Jorge Ibargüengoitia Kimdir?

1928-1983 yılları arasında yaşayan Meksikalı yazar 20. yüzyıl Latin Amerika edebiyatının sivri dilli kalemlerinden biri olarak anılır. Roman, oyun, deneme ve köşe yazılarıyla edebiyatın farklı yerlerde bıraktığı izan yazar kimi siyasi hicivle, kimi zaman gündelik hayatın absürtlüğüyle ördüğü metinlerinde, özellikle Meksika toplumunun bulunduğu alaycı ve keskin bir dille ele geçirdi. Bilinen romanlar arasında Los Relámpagos de Agosto, Estasharanas que ves ve Las Muertas ( Ölü Kızlar ) yer alır. 1983'te Madrid Barajas Havalimanı'nda meydana gelen uçak kazasında hayatını kaybeden yazar, ardında sivri diliyle mevcut güncelliğini koruyan güçlü bir edebi miras bıraktı.