Ölüleri Defnetmek
Ölüleri Defnetmek
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Gerçeğin sallanan zeminde bocalamak için uzun bir süre ziyaret edildi. Varlığımızı sürdürmek istercesine dokunuşlarına tarihik. Hayattaki ve nefes akışını kanıtlamak ister gibi. Ölmek üzere olan o ülkelerde hayattaydık ve yoğun olarak dokunabildiğimiz süre boyunca orada kaldık. Korunmak için başımıza bir ağ örerken, aslında örümcek ağına hapsolmuş sinekler aralıkları bir an için unutulacaktık. Adelaida Falcon, Venezuela, Caracas'ta açık bir mezarın önünde duruyor. Doğduğunda beri tanıyıp sevdiği ve “ailem” diyebildiği tek kişiyi, annesini az önce gömdü. Matemi ağır; Yaşarken ölü olan ilk gün, geceye varmak üzere. Yine de hazin yerden ayrılmıyor çünkü yağmacıların, biricik annesinin mezarını soyacağından endişe ediliyor. Bu ülkelerde pencerelerden ölü yağıyor ve onları bile huzur bulamıyor... Onlar bile! Adelaida, daha iyi bir yaşam arayışındaki göçmenleri kabul eden müreffeh bir Venezuela'da bir araya gelerek bir çocukluk geçirmiş, bekar annesiyle mütevazı bir parayla yaşamış. Ancak annesinin ölümüyle birlikte iyiden iyiye karanlığa kalanen hayatta kalmak, başlı başına büyük bir iştir artık... Sıra ona geldiğinde alacak ekmek kalmayacağını bile bile her gün başı sonu görünmeyen kuyruklara girer. Yönetimi protesto edenlere hava yerine solutulan biber gazının eve girişini engellemek için bağımlılıklarını bantlamak zorundaydı. Devrimci kılığa giren yağmacıların dairelerini ele geçirmek o son noktadaysa korkularından sıyrılıp bir dizi zorlu seçim yapma mecburiyeti devam ediyordu. Bu yerde geriye kalan tek önemli şey, kendine “Ne kadar ileridekilerin?” bilgilerin verilmesinin sağlanmasıdır. Latin Amerika'nın cesur sesi Karina Sainz Borgo'nun dokunaklı, heyecan verici ilk romanı Ölüleri Defnetmek, dünyanın ne kadar çabuk parçalanabileceğine kadar tüyler ürpertici bir hatırlatıcısı.Tanıtım Metni
Paylaşmak
