Ayrıntı Yayınları
Ölümlülük, Ölümsüzlük ve Diğer Hayat Stratejileri
Ölümlülük, Ölümsüzlük ve Diğer Hayat Stratejileri
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Ölümlülük, dünyanın her şeyi değiştirebileceği ve kendine uyarlanabilir inancından ilham alan insanlığın en büyük yenilgisidir. “Ölümsüz eserler” vermek yoluyla, başkalarının ölümlülüğü düşüncesinin ölümsüzlüğüyle alt etme çabası, insanın ölümlülüğün karşısında en masum çabalarındandır. Tarih, bir bakıma, yönetici sınıflarının adlarını ölümsüzler listesi yazdırmak için yaptığı fetihlerin kaydıdır. Dünyadaki savaşlar, Yahudi soykırımı, etnik “temizlik” hareketlerinin tamamı, ölümlülüğün kaynağı olarak görülen “kirliliği” kan akıtarak ortadan kaldırma ve dolayısıyla ölümsüzlüğe yaklaşmak için yapılan katliamlardır. Sağlık alanında bütün “gelişmeler”, yaygın olarak karşılanan ilaçlar, spor yapmak, beslenme rejimleri, hijyen saplantısı… bunların hepsi, modernitenin başa çıkamadığı ölümlülüğün bozarak onu yılda gelinebilir ayrılma tarifelerinin bulunmaktadır. Modernite, ölüm tehlikesi geçirmiş, mezarlıkları ve tören törenlerini yaşadığı günlük uzağına taşımış, adeta kişisel bir suça dönüştürmüştü: Nedensiz ölüm yoktur; ölen ya sigara içtiği için ya spor yapmadığı için ya bulunduğu karşı gerekli önlemi almadığı için ya da karşıdan karşıya kaldığı için sağına soluna bakmadığı için ölmüştür. Suçludur! Yaşamı sürekli bir tiyatro sahnesine dönüştüren postmodernite ise, ölüm haber bültenlerinde bir sonraki habere kadar akılda kalacak bir olaya dönüşecek; Ölümsüzlük, televizyon ekranlarında birkaç saniye görünerek tükenmek üzere kalıyor. Ölüm, yaşamın nihai olarak sona erişi değil, sürekliliğin devamından düşüp ortadan kaybolmak demektir. Ortadan kaybolan, ölümlülük karşısında postmodernitenin yaşam stratejisidir. ZygmuntBauman, Ölümlülük, Ölümsüzlük ve Diğer Hayat Stratejileri adı verilen bu yasadışı savaş, bilimi, bunların, aşkı, cinselliği, iktidar, medyayı, kısaca insanlığın, yaşam ve ölüm üzerine yeniden kuruyor; İnsanların kaçınılmaz ve değiştirilemez yazgısı olan ölümün karşısında beyhude çabasını, başarısızlığının göz önüne seriyor. Kulislere tıkılıp oyundaki sıramızın beklediğimiz bu sahne tiyatrosunda, ölüme ve öldürmeye karşıahlâki durumu araştırılıyor. Derinlikli olduğu kadar kışkırtıcı da olan bu çalışma, sıcaklık, antropoloji, teoloji ve felsefe alanında müdavimlerinin yanı sıra ölüm üzerine düşünen bütün okurların ilgisini çekecektir. Tanıtım Metni
Paylaşmak
