Ömr-i Edebi 2

parçadan vapura biner binmez yukarıya çıktım. Dört beş günden beri beynimi yoran gazete sütunları yerine başka manzaralar izlemeye karar verdim. Fekat kabil mi? Gazete müvezzinin [dağıtıcı] biri eli bir 'Piti Jurnal' sıkıştırdı. Resimlere baktım, şu konuyu okuyayım derken Haydarpaşa'nın önüne geldik. Artık yapılabilecekler. Köy, yığın yığın haneleri, rıhtımı ile manzur oluyordu. Takarrüp ettikçe seviniyordum.” Dokuzuncu yüzyılda Osmanlı matbuat dünyasının önde gelen isimlerinden biri olan Ahmet Rasim'in Ömr-i Edebî adlı eseri, Latin Harfleriyle ilk kez okurla buluşuyor. Ömr-i Edebî'nin üçüncü ve dördüncü ciltlerini bir araya getiren bu kitap, modern Osmanlı toplumunun tarihinin ayrıntılı bir şekilde seçildiğini gösteriyor. Yazarın gençlik hatıralarının yanında, İstanbul'un manzaraları ve semtleriyle edebî bir coğrafya olarak yer aldığı bu eser, günlük hayatın dönüşüm süreçlerini, bu olayların ve kurumlara nasıl etkilendiğini okuyucularına gösterirken, karakterlerin değil anladığın olaylar işlendiği bir anlatılıyor. Aşkın ve melankolinin Osmanlı yazınındaki yansımalarına özenle eğilen kitap, edebiyatseverlere zengin bir deneyim vaat ediyor. Dönemin vücudunu ve toplumsal yapısını öğrenebilen, okura bir pencere açan Ömr-i Edebî 2, Osmanlı yazınındaki türsel çeşitliliğin önemli bir örneği olarak VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle okurlarını bekliyor. Tanıtım Metni