Altıncı Asırda Rafızilik ve Bektaşilik hakkında

İnsanlık tarihindeki saldırganlık ve kıyımın önemli bir yeri görülüyor. Belge ve kayıtlardan görülüyor ki, her soydan, her boydan muktedir, gücü elinde tutanlar her dönemde, en yüksek boyutta -kapsamlı, sürekli biçimde ve güçlerinin yettiği kadar- saldırırlar. Yaktılar, yıktılar, tutsak aldılar, çok başlarlar kestiler. Yağmaladılar canlarını, mallarını, haraçgüzâr yaptılar toplumları, kullaştırdılar. Muktedirlerin kendi ifadesiyle öyle ki, atlarının var olmadığı, ayaklarının kırılmadığı, ellerinin değmediği yer kalmadı. Kadim söylemeyle varmadıkları dağ, bozulmadıkları bağ kalmadı. Çok acıcılar toplumları çekti, çok hayalini döktü. Öylesine şehitler oldu ki, taktı kalmadı talan edilen toplumların. Kesintisiz devam eden büyük çatışmaların, büyük direnişlerin sonunda yenilenler, teslim oldular birer birer. Osmanlı arşivlerinden -Hazine-i Evrakdanderlenen bu araştırma araştırmacıları tarafından her dönemde kaynak olarak kaydedildi. Yeni -tıpkı- basımının da önemli bir bölümünün dolduracağı kanındayım.Ali Haydar AvcıTanıtım Metni