Ortadoğu Tarihi 19. Yüzyıldan Günümüze

Ortadoğu tarihi dünyanın dağılımından hiç kesilmedi ve uluslararası alanda toplanan bir rol üstlendi. Kitapta, ilkin 1800'lü yıllara doğru Ortadoğu'nun genel bir resmi sunuldu. Reformların başlangıcı olarak kabul edilen 1774-1856 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu merkeze alınarak geniş bir coğrafyadaki hareketliliğe yer verilir. Ortadoğu tarihi ile birlikte Osmanlı modernleşmesinin eşzamanlı biçimde ele alınması, kitabın dikkat çekici yerlerinden biridir. Osmanlı'nın siyasi, idari ve hukuki yapısına ait terim ve kavramların tek bir şekilde açıklanması, öncelikle kültürel, dini, sosyal ve ekonomik kodların çözümlenmesinin önemine işaret eder. Bu koşulların kitap yazarları mantıksal olarak kopmadan kronolojik çerçeveyle birlikte terminolojinin doğru kullanımının büyük bir itina gösterirler. 20. yüzyılın başında İngiltere'nin kendi idealleri çerçevesinde tanımladığı bir Ortadoğu coğrafyası mevcut değildir. İki dünya savaşıyla birlikte aralıklarla hareketler ve milliyetçilik dalgaları sanat arda genişlemeye başlar. Etnik ve mezhepsel fiyatlar, ayaklanmalar ve darbeler hız kesmez, dostum ve hayallerin eksik olduğu topraklarda haritaların yerleri sürekli değişiyor. 1950-1970 yılları arasında ulusal seferberlikler, toplumsal protestolar ve kalkınma politikaları belirgin biçimde kendini hissettirir. Ekonomik liberalizmin gölgesi altında ve ABD'nin devralınmasıyla birlikte bu sefer İslâmcı ideolojilerin yükselişi, dikta rejimleri ve onun türü şiddet belirtileri çocuk gösteriyor. Bu durumda, yıllara ve yüzyıllara yayılan farklı Ortadoğu manzaraları belirir. Bugün sorunlarla ve güncel gelişmelerle birlikte Ortadoğu çağdaş'ın yeniden yapılanlarının gerekli ise çok açık… Tanıtım Metni