Osman – Destan Başlıyor

Bir başlamanın erkek çocuğu çıkışı gibi, soyunun daha güzel ve daha güvenli topraklarda erkek çocuğunun katılması gerekiyordu. Atası Ertuğrul, Kayı'nın gücünü göstermişti dost düşman herkese, artık ondaydı. Oğullarına ve tebaasına babası Ertuğrul Bey'in bıraktığı mirastan daha fazlasını bırakması gerekiyordu. Daha çok güçlenmeli, daha çok ses vermeliydi. Kayı Boyu devlet olmalı, sonsuza kadar da öyle kalmalıydı. Osman'ın hayalleri sadece kendisine ait hayallerden ibaret değildi, atalarının izinden devam ettiği, ömrünün bittiği yerde evlatları devam etmeliydi, kaldığı yerden. Elini kılıcının kabzasından çekildi, derin nefesler dağıtımı başladı. Mevsim mevsimi ve yeşil boyanan dağlar sararmaya devam ediyordu. Huzur içindeyken benliği, kalbi bir başka çarpıyordu. Soyunun devam etmesi gerekti, kınından çıkmış bir defa Türklüğün kılıcı, o kılıcın kınına girmek demek, esareti kabullenmekten başka bir şey değildi. Oysa esir düşmek yerine yürümüşlerdi Börteçine'nin ardından, Orta Asya'nın dağlarından, tozlu yollarından sürekli güzel hayaller kurulmuştu Türklüğün yaşaması uğruna. Söğüt ve Domaniç yaylaları gelecekti an gelip Osman'ın soyuna. Çetin bir yerdi, çevrede birçok bey ve tekfur vardı, Moğol belası bir şekilde uzun yıllardan bu yana kalıyor. Zaman su gibi akıp geçebileceği su gibi de kan dökülüyordu hayatta kalabilmek ve hayatta kalabilmek için. Tanıtım Metni