Osmanlı'dan Günümüze Bilgi Üretiminin Öyküsü
Osmanlı'dan Günümüze Bilgi Üretiminin Öyküsü
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Osmanlı Devleti'nin en okumuş sınıfını ilmiye oluşturuyordu. Ne acı ki ilmiye, bilimsel bilgi yerine sadece dini bilgi ile bilgilenmeyi inatla ve ısrarla ileri sürmüş; yani bilgilerini dini bilgi ile sınırlandırmıştı. Çünkü Peygamber bilgilerinin manevi mirasçıları olarak konumlandırmışlardı. Hatta “Devlet dininin astıdır.” diye bir fetvaya uygun olarak devlet yönetimi üzerinde aşılmaz bir engel oluşturmuşlardı. Öyle ki, altı yüz yıllık süre içerisinde adı geçen bilim döneminde yazdırılabilmiş bir filozofun bu topraklarda yetişmesine olanak bırakılmamıştır. Böyle olunca da Osmanlı Devleti'nin bilgi üretimi yoluyla tüketim ekonomilerinden üretim ekonomilerine geçişine engel olundu. Ve nihayet koca bir imparatorluğun altı yüz yılı ziyan edildi. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin böyle bir lüks, bilime sarılmaktan başka bakımı yoktur. Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk: “Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşama yollarını aramayı uzmanlık haline getiren uluslar; önce onurlarını, sonra özgürlüklerini, daha sonra geleceklerini kaybetmeye mahkûmdurlar.” diyor.Tanıtım Metni
Paylaşmak
