Osmanlı Devleti'nde Sağır, Dilsiz ve Amaların Eğitimi ve Gündelik Hayatları
Osmanlı Devleti'nde Sağır, Dilsiz ve Amaların Eğitimi ve Gündelik Hayatları
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Sağır, dilsiz ve âmâlar, insanlık tarihiyle birlikte dünyada var olmuşlar; ancak uzun bir süre toplumsal hayatta istenilen değere göre belirlenmemişlerdir. Bununla birlikte sağır dilsizler Osmanlı sarayının, gizli bilgilerin sızmasının engellenmesi için vazgeçilmez hizmetkarlarından olmuşlardır. Ayrıca hücresel gibi kritik ve yerine taşıma zor görevlerin aranılan isimleridirler. Osmanlı Devleti, sağır dilsizleri ötekileştirmek yerine dezavantajlarını avantaja dönüştürerek sosyal hayatın yanı sıra devlet hayatına da entegre olmuştur.Dünyada sağır dilsiz ve âmâların eğitimleri için ilk ciddî çabaları ise ancak 1700'lerin ikinci yarısından sonra mümkün olmuştur. Günümüzdeki işitme engelliler eğitim modelinin temelleri bu yıllarda atılmıştır. Ancak Osmanlı Devleti'nde yaklaşık 130 yıl sonra sağır, dilsiz ve âmâlar için eğitim kuralları açılmıştır. Osmanlı Devleti'nde sosyal devlet olgusunun temellenmeye başladığı yıllarda dezavantajlı gruplar da göz ardı edilmemişlerdir. Eğitimlerinin sürdürülmesi için devlet imkanlarının seferberliği güçleniyor. Ancak bu ilk etapta yalnızca başkent İstanbul için mümkün oldu. Devletin geniş sınırlarının tamamında yaşama sağlığı dilsiz ve âmâ süresi için eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamadığı görülmektedir. Oluşan yerler misyoner örgütler ve gruplar kısa sürede tamamlamışlardır. Bu çalışma dünyasında ve Osmanlı Devleti'nde sağır dilsiz ve âmâların eğitimleri, gündelik hayattaki rolleri ile sosyal, ekonomik ve kültürel hayattaki konumlarına odaklanmaktadır.Tanıtım Metni
Paylaşmak
