Ötüken Neşriyat
Pak Türk'ün Karısı Maria
Pak Türk'ün Karısı Maria
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Bodur elmanın çıplak dallarına iki serçe kondu. Yavaşça onlara yaklaştım. Biraz cıvıltı, biraz umut bulmak için hayata geçirmek. Korktu ayak seslerinden ikisi de. Bir üstteki dala kanatlandı. Dal hafif hafif sallandı. Dün gece yağmış olan yağmurun sularından birkaç damla yere düştü, soğuk ve suya karışmaya başlayan kahverenginin tepesinde. Bir ala karga çığlığı atarak uçtu çatının üstünden. İlerideki kavağın çıplak dallarından birine kondu. Hastanenin arka çıkışındaki morgun kapısında bitmiş olan Hüda'yı nabit incir ağacının üstünde hiç yaprak kalmamış. Hava karardı. Bir hasta yakını, bir türkü tutturdu inceden, ağlayarak: “Hastane önü incir ağacı, Doktor bulamadı bana ilacı.” Diz çöktüğü duvarın patlaması. “Ocağıma incir ağacı diktin felek.” sildi gözünün kolunun yenine. Acil servise girmek için bir ambulansın siren sesi duyuldu. Başka bir Maria'nın hikayesi başladı...Tanıtım Metni
Paylaşmak
