Papatya Kırıntıları
Papatya Kırıntıları
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Eve vardığında her şey yolundadır. Işığı açtı. Perdeler kapalıydı. Her yer toz bulutu içerisindeydi. Yatağının yanı başındaki meyveler çürümüş, üzerindeki sinekler kendi payını alabilmek için adeta çoğalıyorlar. Yavaş adımlarla sokak lambasını gören koltuğuna oturdu. Her şeyi burada bırakmıştı ve şu anda yerden devam ediyordu. Eylül'ü daraltıldı, kenarlarda istemsizce bir gülümseme meydana geldi.Yerinden ayrılanların sağa sola sallanarak doğru yürüyüp ışık açtı. Bulaşıklar bunlardır. Günlerce yıkanmamış, kokmaya başlamışlardı. Çekmeceden çıkarılan kahveyi bardağa boşaltıp makinaya yerleştirin. Sıcak kahvesini alıp, tekrar koltuğunun başına döndü. Kahvesinden bir yudum daha alıp, başının birleştiği doğru yasladı. O an Eylül'ün kendisi için okuduğu Didem Madak'ın şiiri geldi. Sessizce mırıldanmaya başladı."Çok şey Öğrendim üç yıl boyunca geçiyor. Alt yolda uyumayı bir ranzanın, üst sırada çocukluğum... Kağıttan gemiler yaptım kalpden Ki başkalarına karşı karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsun, limanın olanın aşkı olmaz ki bayım.
Paylaşmak
