Pavitra

Yolculuk... Bir insanın kaç çeşit, kaç farklı yolculukları olabilir? Yüzlerce belki binlerce… Ama hangi yolculuklara, eğilip içine baktığımızda o derin ve dipsiz bir kuyunun Derisindeki su gibi bize yansımamızı gösteriyor? Varoluşumuza anlam verdiğimiz her bir sorgulama anlayışımızı biraz daha iter o dipsiz kuyuya. Bir çıkış yolu, tuttuğumuz bir elimizde kuyuya giderek daha çok çeker kendimizi bizi. Ama kendimizden başka tutunacak kimsemiz yoktur. Bu nedenle sudaki aksimizi gördüğümüz ona daha çok alıştığımız içimizdeki “ben”e, tek olanın aslında kendimizde. “Ben”in içinde gitgide sarmal olarak, sarmaşığının çevresini kuşattığı gibi biz de içimizde biriktirdiğimiz acıları, sevgileri, üzüntüleri, pişmanlıkları bizde hapseder, içten içe eririz. Taşımızdaki ışık, Pavitra'yı bulana kadar… O zaman uçup kanatlanırız, hikâyemizin ilhamına doğru… Şebnem Akbulut; evrenin, geçmişle geleceğin, karanlıkla aydınlığın ötesinde bir “ben”in ortak, evrensel yolculuğumuzun sonunda aslında hepimizin bir hikâyesinin kahramanları, bu yolculukta bize ayrılıklar boyunca nice pavitraların nice gezgin ruhların özgürleştiğini, ilhamın aslında bir ateş gibi içimizde yanmadığımızı unutarak, kendini bulmak için çabaladığının dinleyenleri, içinde çabalama yaşam isteğiyle bir olmak isteyenleri, ahenkli bir dille çalışarak kitabıyla buluşturup onları buluyor. Tanıtım Metni