Pers Oğlan/ Büyük İskender -2

"Tanrıların yanında git, yenilmez İskender. Çile Nehri süt gibi yumuşacık değsin tenine; seni ateşle değil, suyla yıkasın. Ölülerin bağışlasın seni; aldığından daha çok can verdin. Tanrı boğayı ot yesin diye yaratmıştır, aslanı değil; onların doğrularına yanlışlarına hükmedecek olan da yalnız tanrıdır. Sevgisizlik ne hiç tatmadın; gittiği yerde de sevgiyi hazır bekler bulasın." Pers Oğlan, soylu bir aileden gelen Bagoas'ın önce kaçırılıp hadım edilmesinin, Pers Kralı Darius'a satılıp gözdesi hâline gelmesinin, sonra da Büyük İskender'in askerlerinin Pers kuvvetlerinin tarumar bittikten sonra kendine hizmetkâr ve dostane bir şekilde uygulanmasının hikâyesini anlatıyor. Böylece onun iki cephesinden Büyük İskender'in canlı portresini ortaya koyabiliyor, Yunanla Persi, Batı'yla Doğu'yu kırma öfkesinin Nereden kaynaklanabildiği gösterilebiliyor. Otuz üç yaşında öldüğünde, tarihin en büyük liderlerinden olan bir antik kahramanın, aşkın Büyük İskender'in ömrü boyunca gözlerine seriyor. Büyük İskender Üçlemesi, ünlü tarihi roman yazarı Mary Renault'nun hikâye yeteneğiyle antik dünyanın gerçek kahramanlarını canlandırdığı, kanları ve dönemleriyle, tüm tutkuları ve vahşetleriyle, gizli yerlerde ve dünyevi hırslarıyla kurguladığı başyapıtı. “Bayan Renault'nun yaptığı gibi, savaşçıya derinden âşık olan bu yarı erkek yarı fahişeyi anlatmak için yetenek gerekir.” –The Atlantic Monthly “Renault'nun başyapıtı.Yazılmış en büyük tarihi romanlardan biri.” –Sarah Waters Tanıtım Metni