Peynir ve Kurtlar

Altıncı Yüzyılın Sonları'nda.İtalya'nın bir dağ köyünde herkesin Menocchio'su bir değirmenci yaşar. Latincesi kıt olan bu zavallı köylü koskoca Engizisyon'a meydan okuyucu. Eline geçen, halk diline çevrilmiş, içlerinde Kuran'ın da bulunduğu bütün kitapları okuyan Menocchio, o karanlık çağda kendi evren kuramını yaratır. Ona düzensiz dünya, kaostan, bozulan peynirde oluşan kurtlar gibi türemiştir. Tanrı, gücü herkese; Yahudiler'e, Türkler'e, Hıristiyanlar'a ve hatta sapkınlara eşit olarak vermiş, kimseyi kayırmamıştır. İsa'ya vardığında, o sıradan, zavallı bir köylüdür. Cehennem de araf da papaz ve keşişlerin halkının soymak için uyumdukları şeylerdir. Engizisyonun karşısında bir türlü geri çekilmeyi bilmeyen bu gücü susamış köylü, bütün dinin iktidarının karşısına çıkar. Yargıçlarına, beni ölüme iletirken sizlerden çok korkulabilirisiniz, diyen ve inançlarını inkâr etmek için diri diri yakılan metemetikçi filozof Giordano Bruno ile aynı dönemde, Engizisyon tarafından ölüme mahkûm edilir.Ginzburg, halk kültürünün iktidarının desteklediğini incelerken, kalan belgeleri ve Engizisyon bağlantılarından yola çıkma tarihi. Peynir ve Kurtlar, bir dedektif romanı gibi okunan, kışkırtıcı bir kitap... Tanıtım Metni