Politika ve Sorumluluk

Dünyanın gidişatına müdahil olma isteğini belirtmek politikasının irtifa kaybettiği zamanlardan geçiyoruz. Neoliberalizm “çağında” gerçek akılda, politik olanı geriletiyor, sulandırıyor. Politik düşüncenin ve eylemin analizine ket vuran bu süreç, politikanın alâmetifarikası olan karşılıklı konuşmanın ve dinlemenin imkansızlaştığı bir süreklilik zorlamakta. İçine sürüklendiği bu darboğazdan ayrılabilmek için politikayı yeniden düşünmeye ihtiyaç var. Nilgün Toker Kılınç'ın bu kitapta bir arada gelen yazı amacı da tam olarak bu: Politikayı uyguluyor, politikayı dert etmeye davet ediyor!Bu davete damgasını vuran bir saik, “adalet” nosyonudur. Hayatın zapturapt alındığı yerden, söylemlerin istikrarsızlaştığı, hazır kalıpların düşünceleri ve eylemlerin içini boşalttığı bir zamanda politikayı yapmayı, Nilgün Toker Kılınç'a göre, aynı zamanda adalet üzerine düşünmektir. “Özgürlük”, adaleti yeniden düşünmek ve inşa etmek mümkündür. Adalet politikasının temel ilkesi olarak bir arada yaşama isteğinin da aslı dayanağıdır. Adil bir toplumun, özgür bir bireyin olarak, diğer insanlarla bir arada yaşamanın sorumluluğuyla olan ilişkisi, politikayı “sorumluluk” esaslı teşviki teşvik eder.“Eşitlik”, “dünya”, “hak”, “özgürlük”, “eylem”, “adalet” gibi temel meselelerin sorumluluğuyla anlaşılması, politikasının bugün unutulmuş olan “etik” durumu da sonuçta serer: Dünyaya karşı insan olmak hasebiyle sorumluluğudur. Nilgün Toker Kılınç'ın umutlu sesinde, bu sorumluluğun bilinci yankılanıyor. Tanıtım Metni