Psikanaliz ve Devrim

Freud, psikoloji dünyasıyla eleştirel ve şüpheci bir ilişki içindeydi. O, psikolojiyi, nesnel bir biçimde bilinebilecek; kesin, gerçek, tamamen açık ve onun aklında her zaman aynı olabilecek bir olgu olarak görmedi. Bütün bunlar, Freud'un insan acısının sıcaklığının sıcaklığına ve acının diyalektik bir süreci içinde kendini gösterdiğinde gösterdiğine değerli çıkarımlar sağlamıştır. Bu çıkarımlar aynı zamanda kavrayış ve özgürleşme arasında var olan ışık tutmaktadır. Tarihi ve psikanalizi sevsek de sevilmeyen de tarihin kendisi mevcut düzeni alaşağı etme girişimlerinin ve bunların bozulmalarının tekrar bir olduğu görülmektedir. Bir kalemde yinelemeyi bırakıp başarılı olamayız; çünkü tarihi kendi bileşenlerimizi yazamayız. Verili koşullar içerisinde ve sömürücü yabancılaştırıcı üretim ve pazarlamanın yapıldığı yerde tutularak farklı baskı kalıplarına göre hareket edilmesi tavsiye edilir. Bu görünümün çok önemli bir işlevi vardır ki o da hayati önemeler olan kolektif öz-örgütlenmelerin inşa edilmesine engel olmaktır. Bu manifesto özgürlük hareketleri için, daha iyi bir dünya için hazırlanıyor. Günümüzün baskıcı, sömürücü, yabancılaştırıcı gerçeklikle mücadele eden bireyler ve gruplara hitaben ve onlar için yazıldı. Bu manifesto gününde yaşadığımız sefil dış gerçeklik ve adına “psikoloji”miz denebilecek, derinlerde “içimizde” olduğumuzu, sıklıkla gerçekliğe teslim olan ya da insanların ki ona isyan eden “içsel” yaşamlarımızın karşılıklı ilişkileri üzerinedir.Tanıtım Metni