Psikiyatri Tarihi

Tıbbın çeşitli dallarına sahip olan daha genç bir bilim dalı sayılan psikiyatri, aslında en az öteki dallar kadar eski ve kalıcı bir geçmişe sahip. Hatta psikiyatrinin kökeninin ilk insanların kendi toplum ve davranış özelliklerini geliştirdikleri zamanlara dayandığını yazdı. İnsan ve davranışları bilimlerinin tıbbın diğer dallarından farklı olarak henüz kuramsal araştırmalar ve gelişim aşamasını kapatmaması ve bütün elemanlarıyla evrensel bir paradigma geliştirmesi, bu bilim dallarına ve bunların tıptaki uygulama alanı olan psikiyatriye genç bir görünüm veriyor. Eski çağlardan bu düz yana bir çizgi üzerinde değil de zikzaklar, sıçramalar ve keskin dönüşlerle “insanlığın çağdaş bir şekilde devam ettiği”nin etkisi altında ilerleyen psikiyatri tarihi bu nedenle yalnızca tatlı bir öyküden devam eden ve bilimin kendi sanatıyla ve kendi yöntemleriyle bir hesaplaşmasına dönüşüyor. İlk disiplinleşme çabalarının sekizinci yüzyılda başladığı; Dinamik, kişilerarası ve davranışçı görüşlerin devam ettiği ya da başladığı yirminci yüzyıla kadar sürekli başkalaşım geçiren psikiyatri tarihi felsefe, otel, antropoloji ve mitoloji, inançlar, gelenek tarihi ve ahlak felsefeleri arasında da bir köprü vazifesi görüyor. Psikiyatri doçenti ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi klinik şefi olarak görev yapan Doç. Ali Nahit Babaoğlu, yalnızca kültür tıpta mevcut değil, düşünce ve gelişmelerde ortaya çıkan psikiyatrik oluşumları ve gelişimleri bu kitapta ayrılma incelenerek bilinmeyenlere ışık halen devam ediyor. İlkel kültürlerden yirminci yüzyıla, Avrupa'dan İslam ve Arap çeşitliliğine kadar geniş bir yelpazede ele alınan psikiyatrinin başlangıcına inerken kendi ruhunuzu da hemen tanıma fırsatı bulacaksınız. Tanıtım Metni