Raoul Taburin

Bisiklete binmekten aciz bisiklet tamircisi mi olurmuş? Jean-Jacques Sempé'nin incecik çizgileriyle hayatı bulan Raoul Taburin, Fransa'nın Saint-Céron kasabasından dünyaya yayılan nevi şahsına münhasır bir bisiklet tamircisinin akıllara sakinlik veren hikâyesini anlatıyor. Adı bisikletle geçirilebilmesine rağmen iki teker durmadan durmayı maalesef beceremeyen bir ustanın gençlikten yetişkinlere kadar uzanan film şeritleri gibi gözümüzün önünden yürüyen kitap, başarının anahtarının faaliyetlerinide arıyor. Kariyerlerini büyük sırların üstüne inşa eden, işinin piri iki yollarının yollarını kesiştirerek onları dost ve hatta sırdaş kılan bu samimi öykü; Okur kendi sırlarıyla ve gerçekleriyle yüzleşmeye çağırıyor. Yüzme bilmeyen dalgıç ya da lisans seviyesinden korkan pilot olur mu? Eğer bunlara itirazınız varsa, bisiklet sürmeyi bilmeyen bir bisiklet tamircisi asla olmamalıdır. Ama oldu! Raoul Taburin “gerçek” bir bisiklet üstadı. Yaşadığı bölgede yetinmiş olsa da yürümüş olsa da bunun keyfini çıkaramıyor. Çünkü hiçbir şeyin hayal bile edemeyeceği kadar büyük bir sırrı var: Bisiklet süremiyor! Olanca direncine karşılık, çocukluğundan bu yana bisiklet üstünde dengede durmayı öğrenebilmiş değil. Varoluşsal dertleri ve metafiziksel kaygıları nedeniyle iki tekerli bisiklet kullanımı hiç beceremiyor. Üstün üstlük, kendine bile itirafta bulunmak zorlandığı bu gerçeğin ortaya çıkmasından tuhaf bir şekilde korkuyor. Ama günün birinde tüm planlar altüst oluyor, zira karşısında, onu cesur bir cesaret öyküsünün başkahramanına dönüştürecek fotoğrafçı Figougne çıkıyor... Sempé mizahının en rafine örneklerinden biri olan bu incelikli eser, okurun her yerinde tatlı bir gülümseme bırakan yüreklendirici bir cesaret öyküsü. Yakın geçmişte aynı adla sinemada da kendine yer bulan Raoul Taburin, okura kendini iyi hissettiren kitaplardan.Tanıtım Metni