Romanlarımızda Kurtuluş Savaşı ve Kadınlarımız

ROMANLARIMIZDA KURTULUŞ SAVAŞI ve KADINLARIMIZ alper akçam Alper Akçam bu çalışmada, henüz savaş bitmeden, top sesleri kesilmeden edebiyatımıza yansımaya başlayan Kurtuluş Savaşı'nı tema olarak seçmiş romanlara odaklanıyor. Edebiyatın, öncelikle bir dil işçiliği ve estetik bir uğraş olduğunu göz önünde tutarak, yazarın kendi özgün bakışı ve biçemi ile yansıtılan Kurtuluş Savaşı sürecine hangi toplumsal sınıflara, gruplara, etnik gruplara ait hangi davranışlarıyla katlandığını incelerken, romanın 'gerçeği' ile tarihin 'gerçeği'nin birleşmemesini normaldir. Kurtuluş Savaşı anlatımıyla yazılan romanlarda kadınların konumu ve hangi imgelerle nasıl sunulduğu sorununa odaklanırken, edebiyatımızın, yaşayan geleneksel Anadolu kadınının gerçeğiyle savaş sırasında bildiklerinin çiziliyor. Tanzimat döneminde yazılan romanlarda edilgen bir nesne olan kadın, savaş sonrasında roman kahramanı 'duruşuyla' yavaş yavaş ortaya çıkarken, Kurtuluş Savaşı'ndaki Anadolu kadının 'görünmeyen' veya 'gösterilmeyen' yaşadığına işaret ediyor. Yazımı altmış yıllık bir süre boyunca uzanan söz konusu yapıtlarda, ideolojilerin ve kuramsal tartışmaların burgacında farklılaşan toplumsal değerlerin de kendine yer açmış olduğu ortaya çıkıyor. Halide Edib'ten Attilâ İlhan'a, İlhan Tarus ve Talip Apaydın'dan Ahmet Hamdi Tanpınar ve Tarık Buğra'ya, Kemal Tahir'den İlhan Selçuk'a kadar çok sayıda yazarın aynı izlek üzerinden incelenmesi kaçınılmaz olarak yeni görüşmelera oluşur… Çünkü, edebiyat ile insanın ruhunun duygu boyutları, rengi, gölgesi de katıldığı ve tarihte hayatta. Tanıtım Metni