Rönesans Düşüncesi ve Resim Sanatı

Beşinci yüzyılda İtalya'da filizlenip yayılan değişim ve dönüşüm süreci hızla Kuzey ve Güney Avrupa'yı, ardından İngiltere'yi, bir yanıyla da Osmanlı İmparatorluğu'nun etkisini aldı. O dönemde güçlü devletleri, günümüz dünyasının uluslararası ilişkilerinin sanatına, hatta toplumsal yaşama kadar her aşamasını şekillendirecek bu sürece kayıtsız kalamazdık: Rönesans. Rönesans Düşüncesi ve Resim Sanatı, bu dinamik süreç fikrine ve sanatsal boyutuna odaklanıyor. Tarihte yeniden doğuş olarak etiketlenen Rönesans'ın resmi ve entelektüel girişimlerinin anlatıldığı ilk başlangıç ​​yeniden doğuşu tetikleyen unsurlar ayrıntılı şekilde açıklanıyor. 1400'lü yılların başında İtalyan yarımadasında yaşanan beyin fırtınasının tehlikesi ve Mirandola'dan Kopernik'e, Giordano Bruno'ya kadar pek çok yerde bir araya gelerek yerleşik bilgi kozmosu oluşturabilmek için gerekli zemini hazırlıyor. Mesenlik sistemi, tinsel yetkinliğin, sanatçı haklarının, Platon Akademisi'nin ortaya çıkmasıyla şekillenen Rönesans döneminin tüm boyutlarıyla kavranması sağlanıyor. Sansürün beşinci ve on yüzyıllardaki örneklere verilen kitabın ikinci kısmı ise İtalya'daki üç kenti merkezde yer alıyor: Floransa, Venedik ve Roma. Bu kentlerde doğup yayılan üç sanat ekolünün özellikleri, bu ekollerin temsilcilerine ve ürünlerine ayrı ayrı yer veriliyor. Giotte di Bondone'nin, Gentile de Fabriano'nun izinden ilerlerken biri kendi üslubunu geliştiren Masaccio, Fra Angelico, Paolo Uccello, Sandro Botticelli, Belliniler, Giorgione, Tiziano, Leonardo da Vinci, Michelangelo, Raffaello gibi büyük ustaların uygulamalarında yeniden doğuşun nasıl bir yanıt bulduğu açıklanıyor. Sanat tarihçisi Nilüfer Öndin, insanın her şeyin ölçülü olarak kabul edildiği hümanist Rönesans'ın aynaları olan eserleri incelmek ve öğrenebilenlerin ihtiyaç duyacağı bilgileri Rönesans Düşüncesi ve Resim Sanatı'nda bir araya topluyor.Tanıtım Metni