Ruhun Ateşi

Sophie Langford çileden geldiğinde birilerinin hayatının kökten geldiği tarihten beri... Sevgi dolu bir ailede büyüyen Sophie'nin huzuru, zenginlik ve bolluk sıradanlıkla geçerken tek renk, seneler önce bir kazada ailesini kaybeden kuzeni Liliana'ydı. Ailesine katıldığı ilk günden itibaren anne ve babasının sevgisi de ona ait olan her şey üzerinde hak iddia eden kuzenini kabul edildiğini sanıyordu Sophie. Hatta Liliana'nın baş döndüren güzelliğiyle ilk aşkını elinden aldığında bile bu kabulleniş elinin kolu bağlıydı, çünkü babasına Liliana'ya asla kızmayacağına ve onu seveceğine dair söz sözü. Ancak sabrinın da sınırları vardı ve bir gün o küçük bir olayla ortadan kalktığında Sophie'nin aklındaki tek şey kuzeninin meydan okuyuşuydu. "İlgimi hak eden erkeği bulduğumda onu baştan başlayarak dene... Tabii becerebilirsen..." dedi kuzeni. Eh madem yerinde... Leighton Kontu Brendan Blackmore... Kibirli, buz gibi ve ulaşılmaz bir soyluydu. İnsanda merak, heyecan ve nefret uyandıran onca meziyete sahip bu adamın ilgi odağı görünmesinden çok daha zordu. Fazlasıyla ve Liliana'nın uzattıkları süreler vardı. Ancak Sophie kararlılığının önünde hiçbir gücün oluşmasına izin veremezdi, çünkü Liliana'nın başına gelecekleri vardı. Üstelik Brendan Blackmore'u gördüğünde kaldığı kalp çarpıntısı ve umutsuz arzu başka hiçbir teşvik yer almayacak kadar güçlü ama bir o kadar da katılmıştı. Sophie'ye göre Brendan'a dokunmak buzla yanmaktı ve Sophie yanmak istiyordu. İkisini bir araya getiren skandal, artık geri dönmeyen bir yola saptığında Sophie ya pes edecek ya da imkansız gibi görünse de mutluluk için sonuna kadar direnecekti. Tanıtım Metni