Rumeli Felaketi

Osmanlı, Balkan Savaşlarında kendisine saldıran ülkelerin konumlarını ve askeri yığınaklarını görmemiş, ordularını “Şark” ve “Garb orduları” adı altında iki cepheye ayırmıştı. Şark Ordusu Doğu Trakya'da I. II. ve III. Bulgar ordularına karşı savaştı. Kasım sonu bunlara yeni yöntemler IV. Bulgar ordusu da eklendi. Şark cephesindeki konumu ve önemi nedeniyle Edirne'nin farklı bir özelliği vardı. Savaş öncesi çok iyi tahkim edilmiş ve kahraman Şükrü Paşa'ya emanet edilmişti. Garb Ordusu adı altında Makedonya'da savaşan askeri birliklerimizin Sırp, Yunan Karadağ ve Bulgar birliklerinden oluşan müttefik orduları bulunuyordu. Garb Ordusundan bazı kuvvetler, Yanya, İşkodra, Selanik kentlerini savunuyordu. Fazlasıyla mevcut orduların Doğu ve Batı cephelerinde yapılan savaşlar, birçok tarihçi, Avrupalı ​​savaş muhabirleri ve savaş komutanları tarafından irdelenmiş, yazılmış ve tarihe düşülmemiş. Şark ve Garb orduları arasında, Selanik'ten Edirne'ye; Vardar Nehri'nden Meriç Nehri'ne kadar uzanan yaklaşık 300 km. uzunluğuki alanın savunması birkaç zayıf kolorduya bırakılmıştı. Osmanlı'da bu bölgedeki ciddi çatışmaların yaşanması beklenmiyordu. Bu nedenle savaşları takip etmeyen gazeteciler de bu bölgede pek ilgi göstermemişlerdi. Buna rağmen bölge, Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan açısından çok önemliydi. Bulgaristan, benzersiz doğa güzelliklerine; zengin tarihi ve sahiplerine; bereketli ovalara; adalarıyla Kuzey Ege'ye sahip olmak için bu topraklara göz dikmişti. Rus Çarı Deli Petro'nun sıcak denizlere inme vasiyeti, Bulgarların da hayallerini süslemekteydi. Bulgarlar, savaş ilanıyla sürekli savaşmak için acımasızca ayrılıp birliklerini buraya sevk ettiler. Burada en fazla sivil kaybının yaşandığı yer olarak tarihe geçti. Çeteler, ne yapacaklarını iyi biliyorlardı. Düşmanın sansür görevlileri de olan biten çirkinliklere karar vermek, duyulmasını engellemek için bütün tüketmemek almışlardı. Selanik'ten Edirne'ye kadar uzanan savaş alanına ne savaş muhabirleri gittiler, ne olaylara tanıklık edenleri canlı bıraktılar. Meydan, insanlığını yasaklayan, sürekli çete savaşlarında Türk kanı döküp, içmeye alışmış, gayrınızami birliklere- “Ölüm Lejyonerlere” kaldı. “RUMELİ FELAKETİ” adlı eserimde tarihçiler tarafından yeterince işlenmeden şu şekilde verilmiştir: I- Doğu Rodoplar'ın Önemi ve Balkan Savaşı'ndaki Yeri. II- Edirne Harekâtı. III- Ustruma Vadisi ve Batı Rodoplar'daki Harekâtlar. IV-Batı Trakya Harekâtı. V- Doğu Trakya, Doğu Rodoplar ve Batı Trakya'da Özgürleştirme Harekâtları. Elinizdeki eser, RUMELİ'NİN İŞGALİ isimli kitabının devamıdır. Sevgi ve saygılarımla. Tanıtım Metni