Rüyalardan Öte Kabuslar Kadar

Üç farklı ismim vardı. Üç farklı hayatım. Peki hangi gerçek? Yağmurlu bir akşam üstü, ıssız bir sokakta başına gelen darbeyle hafızasını kaybeden genç kadın, kendine geldiğinde yaşadığı hayat hiç de sıradan olmadığını fark eder. Birbirinden farklı insanlarla ve kimliklerle sürdürülen üç ayrı hayat vardır. Bu üç karakterden hangisinin gerçek kimliğinin bulunduğu çevrede herkes giderek yabancılaşır ve sevdiklerine güvenmek zorlaşır. Sıra dışı yaşantısı onu bir hedef tahtası hâline getirirken yollar Demir ile kesişir. Zihnindeki mineralleri doldurmaya güç bulan kadın, katilinin hangi hedefin peşinde olduğunu anlamaya çalışıyor. Jülide mi? Figen mi? İlem mi? Ben satranç tahtasının herhangi bir karesinde görebileceğiniz herhangi bir taşım. Bir piyon, bir at, belki de bir vezir… Hayatımın tamamı bir oyundan ibaret. Her bir taşın ve köyün benim olduğu, iyi oyuncunun değil benim aranıyordu…Tanıtım Metni