Rüzgara Emanetbilimiz

Keder, yas ve hayatta kalmanın sevincini ele alan bu roman, Japonya'daki gerçek bir “rüzgâr telefonu”ndan ilham alarak anlatılıp tüm dünyada okuru teselli etmeyi başarmış muhteşem bir metin! Yui, tsunamide hem annesini hem de kızını kaybettikten sonra günlerini keder ve sorgulamayla boğuşarak yaşamaya başlar. Acısıyla baş başa, hayatta kalma çabası boyunca bir gün, sahip olunanların eski bir telefon kulübesi bulunan bir adamdan haberdar olur. Söylenenlere bakılırsa oraya gidenler, kaybettikleri sevdikleriyle konuşacak güç kendilerinde bulunabilirta ve kederleriyle yüzleşebilmektedirler. Adına “Rüzgâr Telefonu” denen bu kulübeyle ilgili haberler yayınlanıyor, tsunaminin yerle bir olduğu Japonya'nın gamlı insanları kilometrelerce öteden yola çıkmaya başlıyor. Çok fazla kayıp Yui de kendi hac yolunu tutacaktır, ancak oraya vardığında ahizeyi eline alıp alıp götüremez. Bunun yerine, annesinin ölümünden sonarla konuşan kızıyla ilgilenip onu hayatta tutan çalışan Takeşi'yle tanışır. Artan ki bu karşılaşma, “geride kalanlar”ın hikâyesini değiştirmeye başlayacak. Aynı anda hem yürekten burkup hem de iç ısıtan bu kitap, kayıplardan sonra gelecek iyileşmenin bölümleri herkesin ziyaretini bekleyen o büyülü kulübenin kendisine dönüşüyor. İstediğiniz kadar kalıp rüzgarlarının emaneti olan şeyleri seçebilirsiniz özgürsünüz…Tanıtım Metni