Saçmalığın Daniskası

Bilim, insanlığın en destansı girişimlerinden biri oldu. Şeytanların musallat olduğu bir dünyada bir nebze de olsa savuşturmamızı sağlayan bir mum ışığı görevini gördü. İçinde bu 'hakikat sonrası' çağda çevremizi kuşatan sahte haberler, 'alternatif gerçekler' ve başka zırvalıklarla başa çıkabilmek için bugünün düşünceyle taçlanmış bir bilime, daha önce belki de hiç olmayana kadar ihtiyaç ortaya çıkar: Aşılar gerçekten otizme yol açar mı? 11 Eylül saldırıları içerden yapılmış olabilir mi? Bilimin iddialarını sorgusuz sualsiz kabul edebilmem gerekiyor mu? Akıllı tasarım görüşü, evrim kuramının alternatifi olabilir mi? Bilim gerçekten yanlışlamalarla mı devam edecek? Bilim de bir din midir? Bilim yapmakla 'bilimcilik' yapmak arasındaki sınır nerede çizilebilir? Bu kadar insan bir şey mümkünse bunun bir hikmeti gerçekten var mıdır? Uzmanlara güvenmeli miyiz? Onlara güvenmeyeceksek kime güveneceğiz? Bilim yanılmaz mı? Tanınmış felsefeci, bilim insanı ve şüpheci Massimo Pigliucci, bilimin, sözdebilimin ve bu ikisi arasındaki sınırda yer alan 'bilimsel' disiplinlerin dünyasında okuru aydınlatıcı ve eğlenceli bir şekilde üretiliyor. Bilimin sözdebilimden ayrılma aralıkları, güncel aralıklar üzerinden giderek ve kendine özgü mizahi diliyle anlatılıyor. UFO'lardan, SETI projesine ve iklim değişikliğinin çözümüne, yaratılışçıların birleştirme taktiklerinden 'bilimciler'in kibrine ve medyanın zırvalıklarına kadar uzanan birçok konuda, eleştirel düşünceye giriş dersi özellikli bir çalışmayla ortaya çıkıyor. Safsatalardan tarafgirliklere, bilim insanlarının beşeri zaaflarının ürünü gülünç olaylardan, insanların yaşamında mal olabilen hurafelere giden yolda kimyaz bir bilimin neden tehlikeli, bilimsiz bir felsefeninse neden patlayan gözlere seriyor.Tanıtım Metni